Ana sayfa » Güncel » “BUNUN NERESİ MÜJDE, NERESİ ZAM?, EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 7.500 LİRAYDI 10.000 LİRA OLDU…”

“BUNUN NERESİ MÜJDE, NERESİ ZAM?, EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 7.500 LİRAYDI 10.000 LİRA OLDU…”

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

KUZEYEGEHABER-Türkiye’de aralık ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte emekli maaşları da belirlendi. Memur ile işçi emeklisi arasındaki farkı kapatacağını açıklayan hükümet, yüzde 37,5 enflasyon artışı üzerine önce yüzde 5 zam verdi, tepkiler yükselince toplam oranı yüzde 49’a çıkardı.

Ancak en düşük emekli maaşı yine açlık sınırının altında kaldı. Tüm Emekliler Derneği (TÜED) İzmir Şube Başkanı Zekeriya Beypınar ile Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) Ege Bölge Temsilcisi Sabahattin Yeşiltepe, emekli maaşlarına yapılan artışın yetersiz olduğunu belirterek tepki gösterirken emekliler; Meliha Çiçek, Ersoy Kubilay, Uğur Sözen ve Ergin Düzkaya da hayat şartlarını anlattı.

Sıtmaya razı ediyorlar, Hak verilmez alınır…

Emekli maaşlarına yapılan artışa tepki gösteren DİSK Emekli-Sen Ege Bölge Temsilcisi Sabahattin Yeşiltepe, “Bunun neresi müjde, neresi zam? En düşük emekli maaşı 7 bin 500 liraydı, 10 bin lira oldu. Bir emekli parka gidip bir simit alsa zaten 10 lira… Biz insanca yaşamak istiyoruz. Bizim sırtımızı sıvazlayıp ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar. Ancak hak verilmez alınır. Örgütlenerek, mücadele edilerek alınır. Biz emekliler olarak örgütlenip mücadele etmeliyiz” dedi.

Devlete küstürmeyin…

Emeklilerin durumunu ‘perişan’ olarak değerlendirerek hükümete seslenen TÜED İzmir Şube Başkanı Zekeriya Beypınar, “Hükümetin kendisi emeklinin açlık sınırı altında yaşadığını açıklıyor, başka söze gerek yok. Zaten yüzde 37,5 zam veriyorsun, bir de sadaka gibi yüzde 5 veriyorsun, tepkiler çoğalınca yüzde 49’a çıkarıyorsun. Yine de açlık sınırın altında kalıyoruz.

Emekli perişan… Her semtte askıda ekmek var ve askıda ekmek kuyruğunda hep emekliler var. Emekli evine ekmek alamıyor. Bir emeklinin en az 30-35 bin TL emekli maaşı olması lazım, ki bu şartlarda o da yetmez. Hükümetler gelip geçer ama devlet kalır. Devlete küsülmez. O yüzden lütfen emekliyi devlete küstürmesinler” diye konuştu.

Kredi kartıyla yaşıyorum…

2016’dan bu yana emekli olan 55 yaşındaki Meliha Çiçek, hayatını kredi kartıyla idame ettirdiğini, kira ödememesine rağmen ihtiyaçlarını karşılamada çok zorluk yaşadığını kaydetti. Hükümetin emekliye sahip çıkmadığını vurgulayan Çiçek, “Son zam öncesinde maaşım 7 bin 500 liraydı. Kendi evimde oturuyorum, kira ödemiyorum ona rağmen zor geçiniyorum. Eskiden alışveriş yaparken ihtiyacım ne ise gider alırdım, uzun zamandır herkes gibi bende market market dolaşıp kampanya ve indirimleri takip ederek alışveriş yapıyorum.

Maaşım mutfak masrafına ve faturalara zor yetiyor. Hayatımı kredi kartıyla döndürüyorum. Kredi kartı borcumun da bazen asgarisini bazen asgarinin biraz üstünü ödeyebiliyorum. Çok ihtiyaç olmadığı sürece kıyafet almıyorum, zaten alamıyorum. Ayda 1 kere belki balık tüketebiliyorum, eti ise yalnızca kıyma olarak tüketebiliyorum.

Bonfile, bifteğin tadını unuttuk. Sosyal hayat zaten yok. Bir sinemaya, tiyatroya, bir kafeye gidemiyorum. Bugünün şartlarında en düşük emekli aylığı 30 bin TL olmalı, vergiler düşürülmeli. Ama maalesef hükümet, emekliyi kaderine terk etti. Sadece seçim zamanı hatırlıyor. Bu ülkede hükümet, emekliye sahip çıkmıyor” ifadelerini kullandı.

Evim olmasa geçinemezdim…

2002 yılından bu yana emekli olan 68 yaşındaki Ersoy Kubilay, emekli olduğu dönemde olan alım gücünün artık kalmadığını belirterek şunları söyledi: “İlk emekli olduğum yıllarda en azından tatile gidebiliyordum şimdi imkânsız… Son zamdan önce emekli maaşım 7 bin 600 liraydı. En azından kendi evimde oturuyorum, kira ödemiyorum aksi halde hiç geçinemezdim. Sağlıklı beslenme diye bir şey kalmadı. Çünkü para yetmiyor.

Biz kömürle ısınıyoruz, kömürün tonu 7 bin TL oldu. Bir litre zeytinyağı 300 lira oldu, ayda 5 litre alsan bin 500 lira sırf zeytinyağı… Eskiden tiyatroya, sinemaya giderdik şimdi ancak semtimizdeki kahvehaneye gidip çay içebiliyoruz. En düşük emekli maaşının 30 bin TL olması lazım, ama evi kiraysa 30 da yetmez. Emeklinin durumu çok kötü ama hükümetin kitabında ‘emekli’ diye bir şey yok.”

Bize köle gibi bakıyorlar…

1995 yılında emekli olan 73 yaşındaki Uğur Sözen, yeni zamla birlikte 13 bin lira civarında maaş alacağını ve evinin kendine ait olmasına rağmen sağlıklı beslenemediğini, ihtiyaçlarını karşılayamadığını dile getirdi. Sözen, “Hayat o kadar pahalı ki gıda ürünlerinin yanına yaklaşılmıyor. Ayda 1 kez hamsi, sardalya gibi ekonomik balıkları tüketebiliyoruz, eti de ayda 1 kez 100-150 gram kadar yiyebiliyoruz. Son 10 yıldır kıyafet almıyorum. Çünkü para yetmiyor. Kredi kartı kullanıyorum o da olmasa geçinmemiz çok zor… Hükümet, bize hayatını ülkesine harcamış yararlı insanlar gözüyle bakmıyor. Emekliye köle gibi bakıyor, bu zamlarla da adeta sadaka veriyor” açıklamalarında bulundu.

Açlık sınırının altındayız…

2005 yılında emekli olan 69 yaşındaki Ergin Düzkaya, yeni zamla birlikte maaşının 12 bin lira civarında olacağını söyledi. Kendi evinde oturup kira ödemese de geçim sıkıntısı yaşadığının altını çizen Düzkaya, “Açlık sınırının altında yaşıyoruz. Özellikle son 2-3 yıldır emeklilerin çoğu çocuklarını eline bakıyor. Ben kendimi şanslı sayıyorum, en azından kendi evim var, çocuklarımın ekonomik olarak bana ihtiyaçları yok. Daha kötü durumda olanlar var. Ancak ben de zor geçiniyorum” dedi…

İz Gazete

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com