Ana sayfa » Güncel » ÖZEL HABER. UZMANLARA: “TÜPRAŞ’TA NEDEN ÖLÜMLÜ İŞ KAZALARI OLUYOR” DİYE SORDUK, ŞU YANITLARI ALDIK…

ÖZEL HABER. UZMANLARA: “TÜPRAŞ’TA NEDEN ÖLÜMLÜ İŞ KAZALARI OLUYOR” DİYE SORDUK, ŞU YANITLARI ALDIK…

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

KUZEYEGEHABER-Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu Tüpraş’ta son bir kaç yıldır ölümle sonuçlanan iş kazaları meydana geliyor. En son dün yaşanan bir iş kazasında 21 yaşındaki Barış Taşçı adlı işçi 80 metre yüksekliğindeki bacadan hilti ile yıkım çalışması yaparken düşüp yaşamını yitirdi.

Kuzey Ege Haber olarak sorumlu gazetecilik anlayışımız gereği ekonomik veriler bağlamında bu kadar büyük ve ülkemizin gözbebeği durumundaki bir firmada bu kadar çok iş kazası yaşandığı gerçeğini araştırdık. Konusunda önde gelen iş güvenliği uzmanlarından görüş aldık ve bu son derece üzücü duruma açıklık getirmeye çalıştık…

“SORUMLULUK YALNIZCA TAŞERON FİRMALARA BIRAKILMAMALI…”

-Önce dün yaşanan olaydan başlayalım. Vefat eden kişi yaklaşık 70-80 metre yüksekliğindeki bacada kırım çalışması yaparken bacanın içine düşüyor ve yaşamını yitiriyor. Tüpraş’la işi yapan şirket arasında anahtar teslimi bir sözleşme yapılıyor. Tüm sorumluluk şirkete veriliyor. Ancak kanaatımız odur ki böylesine tehlikeli işlerde sorumluluk yalnızca taşeron firmanın sorumluluğuna bırakılmamalıdır.

“BURADA BİR İHMALLER ZİNCİRİ SÖZ KONUSU…”

Burada bir ihmaller zinciri söz konusu. Vefat eden şahıs, onun çalıştığı şirket ve Tüpraş müteselsilen bir sorumluluk içerisindeler. Örnek olarak anahtar teslimi bir sözleşme yapılsa da sonuçta orası benim yerim, bana ait bir yer. Tüpraş burada ana işveren konumunda. Bu iş yıkım ve yapı işleri yönetmeliğine tabi. Ne kadar sözleşme yapılsa da güçler hiyerarşisi söz konusudur bu gibi durumlarda. En üstte, uluslararası sözleşmeler vardır, sonra senin anayasan gelir, sonra kanunlar, yönetmelikler, tüzükler, yönergeler. Bu şekilde silsile olarak aşağıya doğru gider, sözleşmeler en alttadır.

“TÜPRAŞ ÇİKOLATA YA DA BİSKÜVİ FABRİKASI DEĞİL…”

Kanun veya yönetmelik sözleşmenin üstünde olduğu için sen istediğin kadar sözleşme yap yönetmeliğe veya kanuna tabi isen o esas alınır. Bu olay yapı işleri yönetmeliğine tabi. Çünkü yıkım işi var burada. Biz böyle değerlendiriyoruz. Sonuçta orası Tüpraş, Tüpraş’a ait bir yer. Burada Taşeronun inisiyatifine bırakılacak bir durum yok. Burası Çikolata yada bisküvi fabrikası değil.

-Tüpraş’ta son bir kaç yıldır yaşanan özellikle de ölümlü iş kazalarını şirketin maliyetleri düşürüp, karı artırma politikasına bağlayan bir çok görüş var. Şirket yeterince güvenlik önlemi alıyor ya da bu işi taşeron firmalara yüklüyor deniliyor. Bu sizce de doğru olabilir mi?

“Evet, bunun bir doğruluk payı var. Ancak asıl mesele şu, Bu sadece Tüpraş için değil, Socar, Gemi Söküm ve başka sektör ve bu sektörlerde yer alan firmalar içinde geçerli. Büyük firmalar bir işi vereceği zaman ihaleye çıkar biliyorsunuz. En az 3 teklif almak zorunluluğu var. Bizim ülkemizde birileri ihaleleri kazansınlar diye işverenler maliyetlerden kısıyorlar, termin sürelerini kısaltıp birbirleriyle yarışa giriyorlar. Aslında burada bütün amatörlük bu işleri veren firmalarda. Çünkü satınalmacı, işi en ucuz ve en hızlı yapmayı vaad edeni seçiyor genellikle. Bu çok yanlış bir şey.

Bir firma benden görüş isteyip biz neyi kriter almalıyız dediler. Ben satın alma birimine şu tavsiye de bulundum. Sonuçta bir maliyet sorunu var. Siz maliyeti düşünürken burada yaşanacak bir iş kazasında size rücu edilecek tazminatlardan tutun işyerinizin olay sonrası kapanma süresi, bilirkişi raporu, savcılık soruşturması, adam-saat maliyetleri, firma prestiji, vb gibi, bunları üst üste koyduğunuzda daha büyük maliyetler ve zararlar söz konusu.

“BU ÇOCUK 21 YAŞINDAYDI, MYK’SIDA UYGUN DEĞİLDİ…”

Siz ihaleye giren şirketlerden şunları isteyin, kaç tane proje yaptınız, bu projelerin bitirme raporları vs. Maalesef ihaleye giren firmaların büyük bir bölümü iş güvenliğinden kısıyor, tecrübeli işçiler yerine genç ve amatör işçiler çalıştırmayı tercih ediyor. Bunun nedeni bu insanları düşük ücretlerle çalıştırmak. Bu çocuk 21 yaşındaydı. Bu tür işlerde tecrübesi olmayan biri. MYK’sıda uygun değil. Bununla ilgili bilgi edindik. Gerekli eğitimleri de tamamlatılmamış.

KOSKOCA TÜPRAŞ’TA BÖYLE BİR AMATÖRLÜK OLABİLİR Mİ?…

Sen Tüpraş gibi bir yerde çalışacaksın, bunun belgeleri kontrol edilmiyor mu?, hiç kimse sormuyor mu?, bu çocuk 21 yaşında 80-90 metre yükseklikte Hilti ile yıkım işi yapacak. Böyle bir amatörlük olabilir mi, koskoca Tüpraş, Türk sanayisinin gözbebeği bunu nasıl yapar?. Bunların hepsine ne yazık ki bizim ülkemizde maliyet gözlüğüyle bakılıyor. BU kez ne yapılıyor, Termin süreleri söz konusu olduğu için Tüpraş taşeron firmalara mobbing uyguluyor. Hadi ne zaman bitiyor, ne zaman bitiyor gibi sıkıştırmalar bunlar.

YAŞAM HATTI KURULMAMIŞ, SADECE KORKULUKLAR YAPILMIŞ…

Birde şirketlere günlük cezalar kesiliyor, ödemeler geç yapılıyor. Bunları hepsi domino etkisi yapıyor. Geçenlerde bilgisini aldım, bu yıkımı yapılacak bacanın ihalesine hiç bir firma girmemiş. Çünkü son derece zor ve riskli bir iş. İhale bedeli de düşük olduğundan bu iş için bir sene boyunca hiç kimse teklifte bulunmamış. Buradaki en büyük ihmallerden biri yaşam hattı kurulmamış olması sadece korkuluklar yapılmış. Yaşam hattı yapıp işçiye emniyet kemeriyle beraber geri sarımlı düşüş tutucu takarsan bu adam Lanyard’ı çıkarmak zorunda kalmayacaktır. Çalışırken istediği gibi rahatça hareket edebilir.

İNSAN HAYATI HER ŞEYDEN ÖNEMLİDİR, ŞİRKETLERİN MALİYET HESAPLARI ÇOK ÇOK GERİDE OLMALIDIR…

Bu kazanın en büyük nedeni, çalışma şartlarına uygun, iş güvenliği tedbirlerinin alınmamış olmasıdır. Evet, Tüpraş ülkemizin en büyük sanayi kuruluşu, pek çok insanın da geçim kapısı. Ancak insan hayatı her şeyden önemlidir. En başta sorduğunuz sorunun yanıtını bu son cümlede net bir şekilde verdik diye düşünüyoruz…”

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com