Ana sayfa » Siyaset » SİYASET SADECE SEÇİM KAZANMAKTAN YA DA KAYBETMEKTEN İBARET DEĞİL, YEREL SEÇİMLERE AYRI AYRI GİRELİM…”

SİYASET SADECE SEÇİM KAZANMAKTAN YA DA KAYBETMEKTEN İBARET DEĞİL, YEREL SEÇİMLERE AYRI AYRI GİRELİM…”

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

KUZEYEGEHABER-İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Malazgirt Zaferi’nin 952’nci, Büyük Taarruz’un 101’inci yıldönümü çerçevesinde Afyonkarahisar’da partisince düzenlenen programda açıklamalarda bulunuyor.

“Türk siyasetinde önemli bir başlangıç olacağı” vurgusuyla duyurulan programda konuşan Akşener, “Yeni bir yola çıkmak için buradayız” dedi.

“YÜCE TÜRK MİLLETİNDEN ÖZÜR DİLİYORUM”

2023 cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendiren Akşener, “Biz önce millet, önce memleket dedik ama ne yazık ki önce şahsım diyenlerle uğraştık, koltuğundan başka hiçbir şey düşünmeyenlerle uğraştık. Maalesef olduramadık. 2023 seçimlerindeki yenilgiye maalesef engel olamadık” diye belirtti.

Akşener devamında ise “İki arkadaşımızın rahatlıkla cumhurbaşkanı seçileceğini gördük. Ben seçimleri kazanmak için iktidarı sandıkta yenmenin yeterli olacağını düşündüm. Asıl sorunun kendi saflarımızda olduğunu göremedim. Yüce Türk Milletinden özür diliyorum. Bu iki arkadaşımın yolunu açmak için elimden geleni yaptım. Ama onların yolunu kesenlere engel olamadım. Sizlerden özür diliyorum” ifadelerini kullandı.

Akşener’in konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

“Bugün hep birlikte buradayız, inanıyorum ki her yıl artarak burada olacağız. Yeni bir yola çıkmak için buradayız. Seçimlerin üzerinden tam 90 gün geçti. Seçim teamüllerine göre bu 90 gün önemlidir. Bu sürede biz de muhasebemizi yaptık. Buradan çıkan sonuçları sizle paylaşacağım ama öncelikle iktidarın ilk 90 günlük performansını değerlendirmek istiyorum.

AKP bulunduğu vaatlerden her geçen gün uzaklaştı. Biz bu vaatlerin gerçekleştirme niyetinde olunmadığını zaten biliyorduk. İktidar kendi beceriksizliklerinin bedelini bu dönemde de millete ödetmeye devam ediyor. Asgari ücret zammı, daha hesaba yatmadan açlık sınırının altında kaldı. Buradan yeni ekonomi yönetimine seslenmek istiyorum. Bunu aklınızdan çıkarmayın.

‘SİYASET SADECE SEÇİM KAZANMAKTAN YA DA KAYBETMEKTEN İBARET DEĞİL’

Yıllarca ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ diye ekonomiyi bu hale getirdiler. Kaç bakan, başkan, bürokrat harcadılar beceremediler. Milletimizi oyalamak için bahane üretip durdular oysa siyaset sadece seçim kazanmaktan ya da kaybetmekten ibaret değildir.

Siyaset, kendi insanına faydalı iş yapabilmektir. AK Parti iktidarı, memleketi kendi soktuğu krizden çıkarmak için hala ceplerine el uzatıyor. Vergiler, kiralar, temel gıda ürünlerindeki fiyatlar her gün tırmanıyor, enflasyonun bedelini milletimize ödetiyorlar.

Yeni ekonomi yönetimine sesleniyorum; siz, Türk milletine karşı sorumlusunuz, bunu aklınızdan çıkarmayın. Doğruları daha fazla vakit kaybetmeden yapın. Milletimizi mağdur etmeyin. Enflasyonu düşürme yöntemini seçmek sizin elinizde. Vergileri, AK Parti iktidarlarının bugüne kadar ayrıcalık tanıdığı imtiyazlı kesimler için artırmak sizin elinizde. Fakir fukaradan elinizden çekin, orta direği fakir etmekten vazgeçin. Kodamanlarınızın cebinden alın.

AK Parti’nin ne planı ne programı var. Yeni gelenlerle zaman kazanmaya çalışıyorlar. Daha dün AK Parti yönetiminin savunduğu KKM’den kurtulmanın yollarını arıyorlar. Ben de buradan sormak istiyorum. Sadece KKM sebebiyle milletimize ödetilen milyarlarca lira şimdi ne olacak? Nebati mi, Kavcıoğlu mu hesap verecek? Şimşek, ‘2026’da rahatlayacağız’ diyor. Kendisine saygım var ama kendisi de biliyor ki bu mümkün değil. Servet transferi devam ediyor çünkü.

Körfez ülkelerine taviz vererek varlıklarımızı fütursuzca satarak günü kurtarmaya çalışıyorlar. Satacak bir şey kalmayınca ne yapacaklar? Biz yabancı yatırımcıya karşı değiliz, ülke çıkarlarının korunduğu, ilişkiler kurulduğu müddetçe elbette dışarıdan para bulunabilir. Ancak ülkemizin ihracata yönelik sektörlerimizi daha üretken yapacak, çalışanlarımızın refahını yükseltecek yabancı yatırıma ihtiyacımız var. Böyle kaliteli yatırımı çekmek için de hukukta güven ve adalet tesis etmek şart. Krizden çıkmak için de rasyonel ve tam kapsamlı bir istikrar programına ihtiyacımız var.

SIĞINMACI SORUNU…

Türkiye’nin her şehri Suriyelilerle, Afganlarla doldu. Sokaklar, parklar, sayıları bilinmeyen sığınmacılarla kaynarken bunu İslami ve insani bir görev zanneden aymazlık, ne kadar konuksever olduğumuzu izahla meşgul oldu. Sığınmacı sorunu, milli güvenlik sorunudur. Türk milletinin milli kültürünü tahrip eden, beka meselesidir. Sığınmacılar gettolar oluşturup etnik yaşam adacıkları, minyatür Suriyeler kuruyorlar. Geri kalmış ülkelerde yaygın olan çocuk işçiliği, emek sömürüsü, çok eşlilik, çocuk evliliği gibi toplumsal sorunlar yeniden ortaya çıkıyor. IŞİD ve PKK gibi terör örgütleri, tehditlerini sığınmacılar üzerinden de ülkemize yönelttiklerinden, büyük bir iç güvenlik sorununa dönüştü.

Önce hiçbir sorun yok gibi davrandılar. Baktılar ki olmuyor, şimdi de geri adım atıyormuş gibi yapıyorlar. Suriye’de kentler yaparak bir kısım sığınmacıyı gönüllü olarak ülkelerine döndürdüklerini söylüyorlar. Artık kimseyi kandırmayın. Bizim Türk milli kimliğinin hayati tehdit altında kalmasına tahammülümüz yok. Kültürümüzün dejenere edilmesine, sınırların kevgire dönmesine tahammülümüz yok.

Geldik 2023’e… 2023’te milletin verdiği helal oyu babadan miras bilerek seçmen iradesine ipotek konulamayacağını anlatmaya çalıştık. Siyaset elitlerin, sözde kanaat önderlerinin güdümünde milletin olmadığı bir yerden üretilen siyasetin başarılı olamayacağını söyledik. Tepki gösterdik, uyardık, memleketimizin gerçeklerinden bihaber oturdukları yerden ahkam kesenlere karşı irade koyduk. Sadece iktidar mensuplarıyla değil, biz bu seçimin kaybedilmesi için çalışanlarla da mücadele ettik.

Memlekete en küçük fayda getiremeyen partili CB sisteminden kurtulmak istedik. Türkiye’yi zengin, mutlu bir geleceğe taşımak için çalıştık. Bu yolda fedakarlıktan kaçınmadık. Meselemiz Türkiye olduğu için nefislerimiz kör odalara hapsettik. Nefsinin esiri olanlarla uğraştık. Biz önce millet, önce memleket dedik. Ama önce şahsım, önce ben diyenlerle uğraştık. Biz milletimizin geleceği için şahsi çıkarlarımızdan vazgeçtik ama koltuğundan başka hiçbir şeyi düşünmeyenlerle uğraştık. En nihayetinde maalesef olmadı, olduramadık! 2023 seçimlerindeki yenilgiye maalesef engel olamadık.

“YEREL SEÇİMLERE AYRI AYRI GİRELİM”

Hepimizden Türk siyaseti için talep ettiğimiz yeni anlayışın merkezi olmaya İYİ Parti olarak talibiz. Mesajı aldık, dersimize de iyi çalıştık. Bin yıllık mücadelemizden aldığımız ilelebet muzaffer şuuruyla hür ve milli siyaset şuurunu milletimizle buluşturacağız. Bir yol inşa edeceğiz” dedi.

Önümüzde yerel seçimler var. 2023 seçimlerini çantada keklik görenler, yerel seçimleri böyle değerlendirmeye çalışıyorlar. Yereli ortadan kaldırmak, demokrasiyi ortadan kaldırmaktır. İttifak kurmak belirlenen adayların seçilmesine katkı sağlıyor. Ancak başarıyı ilkesel şekilde yapılmasıyla getiriyor.

Önümüzdeki yerel seçimlerde İYİ Parti olarak kendi kadrolarımızla milletimizin huzuruna çıkacağız. Yerel seçimi, genel seçim olarak okumadan, milletimizin iradesinin tecellisine imkan sağlayacağız. Tüm siyasi partilere açık ve net çağrı yapıyorum. Gelin hep birlikte vatandaşımızın tercihlerini yansıtacağı bir rekabet ortamı oluşturalım.

Siyasi pragmatizm çıkmasını sağlayalım. Gelin hep beraber ayrı ayrı seçimlere girelim. İşbirliği elbette olabilir. Ama bütün siyasi partiler herbirimiz tek tek girelim. Ancak biz İYİ Parti olarak gizli gündemleri olan, kendi menfaatleri için bizim sırtımızda kurban kesen mevcut güç ve siyaset ilişkilerine destek arayan, bölücülerle görüşen hiç kimseyle herhangi bir yerde işbirliği yapmayacağız.

Öncelikli amacımız milletimizin partimizle ittifak yapmasını sağlamak olacak. Biz rüzgara göre yön değiştirmediğimiz için buradayız. Dün neredeysek bugün de buradayız. Milletimizin bize gösterdiği istikametten başka istikamet bilmedik. Bugün de rotamız net, pusulamız millet. Biz bu yolda gözü dönmüş hırslar peşinde dönmüyoruz. Çeteleyle siyaset yapmıyoruz.

Kapımız herkeslere açık değil. Her gelene ‘evet’ demiyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e düşman olanlara hayır diyoruz, Cumhuriyet değerlerimizi hiçe sayanlara hayır diyoruz, ‘Hatay Arap şehridir’ diyen meczuplara, kol kanat gerenlere de hayır diyoruz. Demokrasimizle meselesi olanlara hayır diyoruz.

‘Türk’ demekten korkanlara hayır diyoruz, Anayasamızın ilk 4 maddesiyle sorunu olanlara hayır diyoruz. Terörle ve bölücülerle ilişkisi olanlara hayır diyoruz. Türk kadınını aşağı bilenlere hayır diyoruz. Hür ve milli siyaset ülkümüzde Türkiye’nin önünü tıkayan her türlü şımarık anlayışa hayır diyoruz. Seçmeni çantada keklik gören buyurgan siyasete hayır diyoruz. Kuyruk siyasetine de hayır diyoruz.

Tüm bunlara bizim gibi hayır diyen herkesi kutlu yürüyüşe davet ediyorum. Bu vatana kalbini veren Türkiye sevdalılarını mücadelemize davet ediyorum. Milli siyasetin, iradenin ve kadroların Türkiye’yi yönetmesi için taşın altına gövdelerimizi koymaya davet ediyorum.

Ya bir yol bulacağız ya bir yol açacağız. Ya doğru rüzgar yakalayacağız ya o rüzgarın ta kendisi olacağız. 25 Ekim’de hür ve milli siyaset anlayışımızın temel taşlarını içeren beyannamemizi milletimizin takdirine sunacağız. Milletimiz için, milletimizle beraber mücadele etmeye hazır olun…”

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com