Ana sayfa » Güncel » “MAĞDURİYETİ ÇÖZMÜYOR SADECE YARDIM EDİLMİŞ YOKSULLAR YARATMIŞ OLUYORSUNUZ…”

“MAĞDURİYETİ ÇÖZMÜYOR SADECE YARDIM EDİLMİŞ YOKSULLAR YARATMIŞ OLUYORSUNUZ…”

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

KUZEYEGEHABER-Emeklilikte Yaşa Takılanlar Federasyonu Başkanı Gönül Boran Özüpak Kadıköy’de basın mensuplarıyla bir araya gelerek Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Vedat Bilgin’in EYT hakkında yaptığı açıklamaya tepki gösterdi.

Boran “Çalışma Bakanımızın söylemleri neticesinde yepyeni bir mağduriyet oluştu. Pek çok vatandaş bu dinlediğiniz sözlerden sonra SGK kurumlarının önünde sonu gelmeyen kuyruklar oluşturarak doğum ve askerlik borçlanmaları yaptılar. Bunun için bankalardan krediler çekildi. Konu komşudan borçlar alındı. Arabasını satanlar oldu. Vatandaş; dinlemiş olduğunuz bu söylemler neticesinde günlerce kuyruklarda bekleyerek SGK kurumlarına baş vurdular ve doğum/askerlik borçlanmaları yaparak eksik prim gün sayılarını 5.000’ e tamamladılar.

1999 öncesinde kadınlarda da erkeklerde de prim gün sayısı şartı 5000 gündü. Ama EYT için çıkarılan yasa da gördük ki prim gün sayısı şartı Çalışma Bakanımızın ifade ettiği gibi 99 öncesindeki haliyle uygulanmamıştır. O zaman şimdi soruyorum: Neden SGK kurumlarına giderek prim gün sayılarını 5000’ e tamamlayan vatandaşa durun yapmayın etmeyin, böyle bir borçlanma yükünün altına giriyorsunuz ama biz sizi yine de 5000 günle emekli yapmayacağız demediniz?

Neden SSK Kurumlarını hafta sonu açık tutup başvuruları aldınız. 24 yıldır zaten hakkı gasp edilen EYT lileri bir de bu şekilde mağdur etmeye ne hakkınız var? diye soruyoruz. Sormak da hakkımız. Şimdi emekli olma hayaliyle kredi çeken, borç alan, arabasını satan ve doğum/askerlik borçlanması yapan vatandaşlarımız, kredi taksitlerinin ilk ödemesi geldiğinde aslına emekli olamayacaklarını yaklaşık olarak 3 yıl daha çalışmak zorunda oldukları gerçeği ile karşı karşıya kaldılar.

Bu yeni bir mağduriyet arkadaşlar. EYT’ yi çözeceğiz derken oluşturulmuş yeni bir mağduriyettir. Şimdi bu durumda olan vatandaşlarımız haklarını nerede arayacaklar? Çalışma Bakanlığına dava mı açsınlar? Kimi kime şikayet etsinler? Adalet bunun neresinde?” dedi.

EYT’de yaş mağduriyetinin devam ettiğini ifade eden Özüpak, “1999 yılından önce, çalışma hayatına başladığımız zaman tabi olan şartlar ve haklar neyse, onu talep ediyoruz” dedik ve bunun bir anayasal hak olduğunu da ortaya koyduk. EYT’ nin çözümü için çıkarılan yasanın maalesef çözmediği bir diğer mağduriyette 3600 kısmi emeklilik meselesidir. 1999 yılında çıkarılan ve hukuksuzca geçmişe yönelik uygulamaya alınan yasadan önce Kadınlarda 50 yaş ve Erkeklerde 55 yaş şartı vardı.

3600 gün çalışması olan ve bu yaşlarını dolduran vatandaşlarımız 3600 kısmi emeklilik hakkından da faydalanıyordu. Ama 1999 senesinde çıkarılan yasa ile bu şartlar kadınlarda 58 ve erkeklerde 60 yaşa yükseltildi. Şimdi EYT çözümü için çıkarılan yasa da yaş şartlarının 99 öncesindeki duruma getirildiği iddia edilse bile yasa da bu 3600 kısmi emeklilik şartlarındaki yaş şartı ile ilgili bir düzenleme yoktur ve burada yaş mağduriyeti maalesef hala devam etmektedir.” şeklinde konuştu.

Özüpak, emekli maaşlarının yetersiz olduğunun altını çizerek “2008 yılında şuan ki iktidarımız tarafından yürürlüğe giren kanunla 2000 senesinden önce %70-75 lerde olan bu oran; 2000 senesinde %45-50 seviyelerine sonrada %28 -30 seviyelerine kadar düşürülmüştür. Oysa ki geçen yıllar içinde enflasyon ve TL deki değer kaybını ortaya koyduğunuzda en kötüsü olarak mevcut oranın korunması gerekirken yapıldı bunlar.

Böylece artık emekli olduğunuzda insanca yaşamınızı idame ettiremeyeceğiniz adeta kuşa dönen emekli maaşları bağlanmaya başladı. Emekli olunca mecburen ikinci hatta üçüncü bir işte çalışarak ÇİFT DİKİŞ, ÜÇ DİKİŞ atmak zorunda kaldı vatandaşımız. Biliyorsunuz bir dönem de bununla suçlandık. Hem emekli olacak, hem de gidecek ikinci bir işte çalışacak ÇİFT DİKİŞ atacaklar” dendi bizim için. Gidip başka bir işte daha çalışmayıp ne yapsın?” dedi.

ABO oranlarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Özüpak,” ABO konusundaki mağduriyet o kadar derin, durum o kadar vahimdi ki; hükümetimizide de bunun farkına vardı. Bu ABO oranları sayesinde emekli olunca bağlanan maaşlara bakınca rakamlar o kadar komikti ki hemen yeni bir uygulama devreye sokuldu.

“EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞININ FALANCA LİRAYA TAMAMLANMASI” uygulaması. Açık söylüyorum bu mağduriyetin çözümü bu değildir. Bu mağduriyetin net çözümü ABO oranlarını yeniden düzenlemekten geçmektedir. Siz hazine yardımı ile en düşük emekli maaşlarını şu rakamlara tamamladığınızda mağduriyeti çözmüyor sadece YARDIM EDİLMİŞ YOKSULLAR yaratmış oluyorsunuz. Çok net ifade ediyoruz bu yaklaşım sorunu çözmek değil, makyajla üstünü kapatmaktan başka bir şey değildir.” diye konuştu.

Staj mağduru olduğunu dile getiren Boran , “Uygulamada adaletsizlik vardır. Çifte standartlık var. Tüm staj ve çıraklık mağduriyeti yaşayan vatandaşlarımız, o genç yaşında aynı şartlar altında, aynı saatlerle, aynı tehlikeli ortamlarda üstelik de daha düşük ücretlerle çalıştırılırken bu çalışma sürelerinin emeklilik hesabına sayılmıyor olması kabul edilemez bir adaletsizliği de ortaya çıkarmaktadır. Staj ve çıraklığın SSK başlangıcı sayılmasını istiyoruz” talebinde bulundu.

Özüpak, İntibak Yasasının EYT nin bir tamamlayıcı olduğunun altını çizerek” EYT yasasında İntibaka yer verilmemesi mağduriyetin tam olarak çözülmesini de engellemiştir. Emeğin hakkını ölçen bir sistem kurulmadığı ve bunu hep siyaset mekanizması ölçmeye kalktığı için, ama oy kaygısıyla ama ekonomik şartlar gerekçe gösterilerek farklı dönemlerde farklı uygulamalar ortaya koyan SGK kurumu, bu uygulamalar nedeniyle İntibak mağduriyetinin adresi olmuştur.

Aslında konunun özü yine dönüp dolaşıp ABO’ ya gelmektedir. Çünkü farklı dönemlerde farklı uygulamaları devreye sokan SGK sonuç olarak vatandaşlar arasında da farklılıklar oluşmasına neden olmuştur. Aynı prim gün sayısına ve aynı sigortalılık sürelerine sahip olmalarına rağmen 2000 yılından sonra emekli olanlar, 2000 yılından önce emekli olanlara göre daha düşük maaş almaktadır. Bu durum 2008 yılında sosyal reform ifadeleriyle çıkarılan 5510 sayılı yasa nedeniyle 2008 yılından sonra emekli olanlarla, önce emekli olanlar için de geçerlidir. Bu eşitsizlik toplumsal bir eşitsizliktir ve kabul edilemez. Dışardan bakınca devlet vatandaşları arasında ayrım yapıyor şeklinde görünmektedir. Bu görüntünün de çıkarılacak olan intibak yasası ile düzeltilmesi, toplumsal eşitsizliğin giderilmesi şarttır” dedi.

Konuşmasında SGK ve BAĞ-KUR sistemi arasındaki emeklilik prim gün sayısı eşitsizliğini vurgulayarak bu durumun ayrı bir mağduriyet getirdiğini söyleyen Boran, “Bağ-Kur sistemi kendi işini kurmuş, patron olmuş esnafları ilgilendiriyor. Ama aynı zamanda küçük esnafta buna dahil. Milyonları olmayan ve dükkanından kazandığı ile evinin rızkını kazanan Bağ-Kur’ lu vatandaşlarımızdan yükselen bir mağduriyet bu ve tüm SGK mağduriyetlerinde olduğu gibi bu konunun da altını çizecek ve bir STK olmanın gereği tabandan yükselen sesi tavana iletmeye aracı olmaya devam edeceğiz.

Bir küçük esnaf, bir lokanta sahibi olsun mesela, yanında çalıştırdığı garson, aşçı vs kişiler SGK sisteminden 5000-5975 prim günü ile emekli olabilirken Bağ-Kur sisteminde bu kadınlarda 7200 erkeklerde ise 9000 gün olarak devam etmektedir. Burada öncelikli olarak Bağ-Kur sistemine dahil olan işletmelerin Küçük Esnaf, KOBİ, Büyük Ölçekli İşletme olarak sınıflara ayrılması ve her kesimin kazancına göre yükler belirlenmesi gerekir. SGK ve BAĞ-KUR sistemi arasındaki emeklilik prim gün sayısı eşitsizliği beraberinde ayrı bir mağduriyet getirmektedir” şeklinde konuştu.

Emeklilik hesabının bağ-kur priminin yatırmaya başlanılan tarihten itibaren hesaplanmasına tepki gösteren Boran, “Emeklilik hesabı tescil tarihine göre değil de; ilk bağ-kur priminizi yatırmaya başladığınız tarihten itibaren hesaplanıyor ve o vergi levhasındaki tescil tarihine göre borçlanma yapmanıza müsaade edilmiyor. Bu mağduriyetin çözümlenmesini istiyoruz” şeklinde konuştu…

https://www.facebook.com/gonul.ozupak/videos/623017942546754

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com