Ana sayfa » Güncel » Mustafa Küpçü-ADALET İNANCI ÇÖKERSE…

Mustafa Küpçü-ADALET İNANCI ÇÖKERSE…

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

Bir ailede, bir işyerinde, bir toplumsal ortamda ve hele bir ülkede, bireylerin “ADALET” konusunda yöneticilere, Yargı’ya ve birbirine karşı inancı çökerse ne olur?

İnsanın insana, vatandaşın devlet yönetimine karşı güveni kalmaz, o toplumsal birim çöker!

“Doğal ya da doğa dışı felaketler” insanları birbirine yaklaştırır. İnsani duygular ortaya çıkar. Dayanışma, paylaşma, yardımlaşma öne çıkar.

Aksi de olur; işsizlik, umutsuzluk, güvensizlik, kimi insanları bu felaket ortamından “çıkar sağlamaya” yönlendirebilir! Karaborsa, hırsızlık, sahtecilik, soygun, siyasi iktidar aracılığı ile büyük çıkarlar sağlamak gibi insana yakışmayan çirkinlikler de olur.

Örneğin; maske dağıtımında sorun çıkınca, sağlık koşullarına uygun olmayan “sahte maske ve dezenfektan” üretimi ortaya çıkar!

Birileri yurtdışına koruyucu kıyafeti satar, ama ürün “standartlara uygun olmaz” iade edilir, ülke uluslar arası alanda güven kaybeder!

Dar ve orta gelirli vatandaş işsiz kalır, geçim sıkıntısı çeker, faturalarını ödeyemez, ama elektrik ve doğalgaz faturaları ödenemez hale gelir!

Öte yandan; “hatırlı birileri” için SİT alanında bulunan bir arazinin imar planı değiştirilir, inşaat hakkı 5 kat artar, hatırlı kişi bu can pazarında büyük zenginliklere sahip olur!

Daha somut örnekler verelim;
·
Salgın ortamında, güç koşullarda ve yaşamları tehlikede olan sağlık görevlileri ve PTT çalışanları alkışlanır, övgü dolu sözler edilir, ama “ek ödemeler” yapılırken ayrım ve haksızlık yapılır!

·Bu ülkede “kayıt dışı” çalıştırılan yaklaşık 9 milyon vatandaş, bu salgın ortamında İŞSİZ kalır, GELİRSİZ kalır, AÇ kalır, ama “işsizlik maaşı, kısa çalışma ödeneği ya da nakit desteği alamaz! Bu insanlara gıda ve maddi yardım götürmeye çalışan belediyeler, “muhalif partili” oldukları için elleri kolları bağlanır, ÖDENEKLERİ, KREDİ TALEPLERİ kesilir!

·Bu ülkede “ücretli ama kadrosuz” da olsa, öğretmen olarak atanan ama salgın nedeniyle işe başlatılamayan ve bu nedenle maaş alamayan 20 bin öğretmenin geçim derdi birilerinin umurunda olmaz!

-Bu ülkede “Üniversite mezunları” iş bulamaz, amele olur, çoban olur, emekli anne ya da babanın maaşına boyun eğer, evlenip yuva kuramaz ama milletvekili ve belediye başkanlıkları yapan birileri; “Ben bu ülkede üniversite mezunlarının işsiz olduğuna inanmıyorum!”diyebilir!
·
Bu ülkede asgari ücretliden vergi kesilirken, siyasal iktidarın hizmetinde kusur etmeyen kimi bürokratlar ya da ayrıcalıklı yönetim kurulu üyeleri için VERGİ MUAFİYETLERİ sağlanır!

Bu ülkede siyasal iktidar yandaşları televizyonlarda ve gazetelerde “komşularını öldürme” niyetlerini alenen söylerken, kimileri silahlar ve kurşun dolu kavanozlarla poz verirken, kimileri sosyal medyada her türlü tehdidi savururken hiçbir şey olmaz ama 7 yıl önce henüz yasal olarak “çocuk” sayılan bir genç için “hakaret davası” açılır, ya da tutuklanabilir!
·
Bu ülkede kimi kamu görevlileri 82 yıl önce vefat eden Mustafa Kemal Atatürk’e sosyal medya paylaşımlarında ya da medyada en ağır hakaretleri edebilirler! Ama bu ülkede yazdığı bir haber ya da kitap nedeniyle gazeteciler TUTUKLANABİLİR, aylarca YARGI önüne çıkmayı beklerler! ,
Daha pek çok örnek verebiliriz. Arif olana bu kadar da yeter!

Bakın, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı, son 8 yılın “bireysel başvuru” istatistiklerini yayınladı. Yapılan 266 bin 466 başvurunun yüzde 90’ı kabul edilmemiş! Anayasa Mahkemesi, 8 bin 875 başvuru için “ihlal kararı” vermiş. Bu ihlal kararlarının 4 bin 481’i “Adil yargılanma hakkı ihlali” olmuş!

Daha fazla söze gerek var mı?…

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com