Ana sayfa » Güncel » Çiğdem Çimen-EKOKÖY’LERİN ÖZELLİKLERİ..

Çiğdem Çimen-EKOKÖY’LERİN ÖZELLİKLERİ..

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

KUZEYEGEHABER-Ekoköylerin ortak bileşeni sürdürülebilirliktir. Fakat yaşam tarzı, dünya görüşü ve işleyişi birbirlerinden farklılıklar göstermektedir. Başarılı ekoköylere bakıldığında kurulum aşamasından itibaren işleyişin iyi düşünüldüğü ve her detayın ince hesaplarla tasarlandığı görülür.

Ekoköyü meydana getirecek tüm canlı cansız bileşenler ön fizibilite çalışmalarıyla çok iyi hesaplanmalıdır. Bu bileşenler bir arada etkili bir şekilde çalışırsa, birbirine fayda sağlarsa ekoköy tasarımı başarılı olur.

İyi tasarlanmış ekoköylerde yaşam daha sağlıklı, kaliteli, keyifli ve sürdürülebilir olacaktır. Bu tür ekoköylerde yaşam maliyetleri çok daha düşüktür. Buralarda yaşayanlar, ekoköy içindeki çalışmalarda yer alarak geçimlerini sağlayabilirler.

Böyle bakıldığında alternatif, sürdürülebilir ve görev bilinci yüksek bireylerden oluşan bir yaşam tarzı söz konusudur. Ekolojik köylerde topluluk bilinci tıpkı çevre sorumluluğu ve ortak kültür gibi önde gelen değerlerdir. Bireylerin de hak ve öncelikleri vardır.

 Bazı ekoköylerde hemen hemen her şey ortaktır. Kararlar herkesin katılımıyla alınır. Bu durum hareket kabiliyetini ve karar mekanizmasını yavaşlatabilir. Bazılarında da ortak mülkiyet ve haklar sınırlıdır. Ortak kullanımlar yönetimin kuralları ile kararlaştırılır.

Ekoköydeki yapıların doğal ve yerel malzemelerle inşa edilmesi, belirli yapı özellikleri ve tasarımların tercih edilmesi (pasif solar, yeşil çatılı, iyi izolasyonlu, enerji tasarruflu, güneş, rüzgâr, topraktan kendi temiz enerjisini üretebilen, atıklarını dönüştürebilen vs.) gerekli görülebilir. Bu tercihlerin ekoköyün niteliğine ve burada yaşayacak insanların temel ihtiyaçlarına uyumlu olması çok önemlidir. Bu kriterlere göre başarıyla tasarlanmış her eko yerleşkesi bir süre sonra büyüyen insan ağlarını ve dostlukları oluşturur.

Ekoköyün herhangi bir yerleşimden farkı üretim yapılmak üzere tasarlanmış olmasıdır. Ekoköy işletmesi gerekli yatırımı yapar. Ekonomik getirinin altyapısını hazırlar. İhtiyaç duyulan profesyonel insan kaynaklarını da bu projeye dâhil eder. O kişilere de yerel ölçekte alternatif bir yaşam ve geçim imkânı sağlanabilir.

Ülkemizde ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğünün illere ait 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Plan Raporu’nun, Mekânsal Kararlar bölümünde, “Ekolojik Sürdürülebilirlik İçin Plan Hedef ve İlkeler” tanımlanmıştır. Buna göre;

a. Kırsal turizm potansiyeli bulunan kırsal alanlar etüt edilerek seçilen kırsal turizm pilot uygulama bölgelerine karar verilmesi,

b. Kırsal alandaki tarım turizmine konu edilen bölgenin tarımsal potansiyeli, doğal güzellikleri ve kültür değerleri esas alınarak yerleşim yerlerinde imar planının hazırlanması,

c. Rekreasyon düzenleme çalışmalarını yapmak ve geleneksel mimariyi korumak için restorasyon ihtiyacının desteklenmesi,

d. Kırsal kültürel mirası korumak ve köy müzeleri oluşturmak,

e. Ekoköy (organik köy) uygulamalarını desteklemek ve standartlarının geliştirilmesi konularında projeler geliştirmek “Ekolojik Sürdürülebilirlik İçin Plan Hedef ve İlkeler” arasında yer almaktadır. (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü, 2015)

Ülkemizdeki ekoköy kurma girişimlerinin, ekolojik yerleşimlerin dünyadaki serüveniyle paralellik gösterdiğini söyleyebiliriz. 1990’lı yılların sonlarında Orta Doğu Teknik Üniversiteli dağcı bir grup tarafından ilk denemeler yapılmıştır. Bu girişim Hocamköy olarak adlandırılır. Amaç, Anadolu insanının geleneksel yaşantısını, akademik bilgi ile birleştirmekti. Ve yöre insanıyla birlikte sürdürülebilir bir kırsal yaşam modeli oluşturmaktı. Bu amacı hayata geçirmek için ekonomik açıdan kendine yeten ve mimariden, günlük yaşam ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar birçok konuda doğaya uyum sağlayabilen bir yerleşim modeli oluşturmaya çalışılmıştı.

Kırıkkale’nin Hasandede beldesinde oluşturulması planlanan bu ekoköy girişimi, hayata geçirilemeden sona ermiştir. Hocamköy Ekoköyü girişimindeki başarısızlığın temel nedeni, kent ve kırsal bölge arasındaki sosyal, kültürel ve ekonomik özelliklerin farklılığının ortaya iyi konulamamasıdır. Girişimcilerin bu farklılıklara daha başlangıçta uyum sağlayamamasıdır.

Daha sonraki yıllarda ekoköy girişimlerinde karşılaşılan ve Türkiye’ye özgü zorlukları çözümlemek üzere yerel bazı dernek ve kuruluşların kurulduğunu görmekteyiz. Bunlar ; EKİLAT (Ekoköyler İletişim Ağı), Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, EKOYER (Eko- Yerleşkeler Ağı) bunlardan bazılarıdır. Türkiye’de EKOYER’e üye olan toplam 9 adet ekolojik yerleşim girişimi (Buğday Çamtepe, Dedetepe Çiftliği, Dutlar Kolektifi, Güneşköy ve Knidia Eko-Çiftliği, Marmariç Eko-Yerleşkesi, Pastoral Vadi, Bayramiç Yeniköy) bulunmaktadır..

blank

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2023 | Kuzeyegehaber.com