Ana sayfa » Güncel » MEVLANA’DAN GÜNÜMÜZE, İNANÇ DÜNYAMIZ…

MEVLANA’DAN GÜNÜMÜZE, İNANÇ DÜNYAMIZ…

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

Mevlana, Türk-İslam medeniyetinin en önemli din bilgini ve filozofuydu.
1209’da, Horasan’ın Belh yöresinde Vahş kasabasında doğdu. Moğol
istilası nedeniyle ailesiyle Anadolu’ya göçtüler ve Konya’ya yerleştiler.

13. yüzyılda Moğol istilası Anadolu’ya yöneldi. Yüz binlerce insan
yaşamını yitirirken, Anadolu Selçuklu Devleti 1308 yılında çöktü.

Asıl adı Muhammed, lakabı Celalettin ve bilgeliğinden ötürü kendisine
atfedilen “efendimiz” anlamına gelen adıyla MEVLANA, bu kan, gözyaşı
ve kaos dönemlerinde yaşadı.

Bu koşullarda dine ve toplumsal yaşama yönelik bilge kişiliği ile büyük
saygı gören Mevlana, 17 Aralık 1273 yılında vefat etti.

800 yıl öncesindeki Mevlana’yı 21. Yüzyıla taşıyan, yaşatan ve sonsuz
değin yaşatacak olan özlü sözlerinden bazı örneklerle anlamaya
çalışalım;

· “Bencillik, gözüne takılmış ayna gibidir. O gözler nereye bakarsa
baksın, kendinden başka birini görmez!” “Bencillik çukuruna düşmüş,
kendisini diğer insanların “efendisi” ya da “çobanı” olarak görenler
acaba bu sözden bir şey anlayabilirler mi?

“Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et. Çünkü söz yürekten
gelir, dilden çıkar!” 21. Yüzyılda siyasal ya da ekonomik gücüne
dayanarak insanlara “diliyle” yaşamı zehredenler, iftira atanlar, yalan
söyleyenler, bu sözden bir ders çıkarırlar mı?

· “Topraktan geldik, toprağa gideceğiz. Mühim olan
çamurlaşmamak!” Siyasetten günlük yaşamdaki insan ilişkilerine kadar
çamurlaşmadan yaşayabilenlere selam olsun!

· “Dün, dünle birlikte gitti cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek
(yapmak) lazım.” Başka ülkelerin ürettiği teknolojik ürünleri kullanıp,
aklını kullanma zahmetine girmeden körü körüne ezberlenen çağdışı
düşüncelerle dine hizmet ettiğini sananlar bu sözden nasiplerini
alabilirler mi?

· “Cahil ile sohbet etmek güçtür bilene. Çünkü cahil ne gelirse söyler
diline.” Şimdi bu sözün anlamını “Ben okumuş insandan korkarım, cahil
insanın ferasetine güvenirim” diyen üniversite hocasına anlatabilir
misiniz!

· “Kuru duayı bırak, ağaç isteyen tohum eker.” İnsanca yaşamak için
emek vermeyen, doğaya ve kendisi gibi düşünmeyen insana karşı
hoyrat olan ve “üretimsiz yaşayan” bir softa bu sözden ders alabilir
mi?

· “Cübbe ve sarıkla alimlik olmaz. Alimlik, insanın zatında
(kişiliğinde) bulunan bir hünerdir!” Müslümanlığı kılık kıyafetle ölçenlere
800 yıl öteden bir mesaj! Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul
zurna az!

Sözün özü şu ki;

800 yıl öncesi, dini inancını Kur’an ve “sahih hadislere” dayandıran,
inancıyla dünyevi yaşamını “İNSAN SEVGİSİ” üzerine kuran, “KİN ve
ÖFKEYİ” inancına ve insan ruhuna yük ve ayıp sayan Mevlana’yı bir
düşünün;

bir de, günümüz “sözde din adamı” kılıklı, kendisinden farklı
düşünenlere “KİN ve ÖFKE” kusan,

küçük kız çocuklarıyla “sözde evliliği” öven, kendi kız çocuğundan bile
tahrik olan, hemen tün fetvalarını cinsellik üzerine kuran,

ama “yalan, iftira, kul hakkı yeme, hırsızlık, rüşvet, işin ehli olmayanların
torpille çeşitli işlere getirilmeleri üzerine tek kelime etme cesareti ve
feraseti olmayanları düşünün!

Hangisi 21. Yüzyılda yaşıyor?

Mevlana mı, günümüz “siyaset ve din bezirganları” mı?
Bedensel ölümünün 746. Yılında, çağdaşımız MEVLANA’yı saygı ve
rahmetle anıyorum..

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com