KUZEYEGEHABER-Gazeteci Mehmet Akif Ersoy olayı gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Soruşturmayla ilgili gizli tanık ifadeleri ortaya çıktı. Gizli tanık ifadelerinde birçok ünlü ismin adı geçti. Geçen gün tutuklanan spiker Ela Rümeysa Cebeci ile ilgili gizli tanık ifadesinde ise şok iddialar yer aldı.
Gizli tanık ifadesinde Can Medya Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı olan ve Can Holding soruşturmasında tutuklanan Kenan Tekdağ’ın üst düzey bürokratlarla Ela Rümeysa Cebeci’yi tanıştırıp birlikte olmasını sağladığını iddia etti. Gizli tanığın ifadesinin o bölümü şöyle:
“Ela Rümeysa Cebeci son dönemde onun hayatını ve yönelimini değiştiren yurt dışı seyahatleri yapmıştır. Hatta bir Miami seyahatinden sonra bana orada çok farklı bir arkadaş grubu edindiğini onların çok eğlenceli insanlar olduğunu iletti. Hatta bana ‘Sen de vize al seni de oraya götüreyim seni de orada tanıştıracağım insanlar var’ dedi. Hatta Miami dönüşünde marijuana ve likit esrar içeren (Vozol sigara içerisinde likit esrar varmış) ürünlerden birkaç tane getirdi. Ela, ara sıra uyuşturucu madde kullanan birisiydi bu yurt dışı ziyaretlerinden sonra daha da bağımlı hale geldi ve benim yanımda da uyuşturucu madde kullandı.
Ela ile konuşurken bir noktada gözleri doldu bana Kenan Tekdağ ile ilgili bir şeyler anlattı. Kenan Tekdağ, yüksek mevkii sahibi bürokratlar ile üst düzey yargı mensuplarıyla görüşmeye giderken kendisini de yanında götürdüğünü ve daha sonra bu kişilerle kendisinin cinsel ilişkiye girdiğini ve bu ilişkiler vasıtasıyla Kenan Tekdağ’a fayda sağladığını karşılığında da Kenan Tekdağ’ın kendisinin arkasında durduğunu kendisinin kanalda pozisyonunu yükselttiğini anlattı. Ayrıca Ela’nın bu uyuşturucuya olanın bağlılığının artması nedeniyle Mehmet Akif Ersoy’un ve ekibinin partilerine uyuşturucuya ulaşabilmek için katıldığını söyledi.
Bundan dolayı tedirgin olduğu için ağlıyordu. Ela Rümeysa Cebeci yukarıda anlattığım kişilerin bir kısmıyla da bu şekilde ilişkiler kuruyordu. Ayrıca Ela bana Okan Bayülgen, Saadettin Saran, Serdar Bilgili ve birçok kişi ile ilişki yaşadığını söyledi.”
Mehmet Akif Ersoy’un yakın arkadaşı avukat Serkan Toper hakkında da gizli tanık iddialarda bulundu. Gizli Tanık “Mehmet Akif’in maaşı dışında elde ettiği gelirleri, kaynağı belirsiz olan paralarını Serkan Toper’e verdiğini ve Serkan Toper’in bu parayı değerlendirdiğini söyledi. Mehmet Akif Ersoy, Habertürk vasıtasıyla da Serkan Toper’i güçlendiriyordu.
Bu arkadaşlık ile birlikte Serkan Toper, Habertürk kanalının müdavim bir ismi oldu. Serkan Toper, Habertürk’ü kullanarak sevmediği insanların aleyhine haber yaptırıp ya bir yayında bunlara yüklenip bunlar aleyhine dava açtırıyordu ya da dava açılmasına sebep oluyordu ve yargıdaki bağlantılarıyla da daha sonra bunları yüksek meblağlar karşılığında tahliye ettiriyordu. Son birkaç yılda Serkan Toper’in mal varlığında çok ciddi bir artış olmuştur. Bu da Mehmet Akif Ersoy ile olan güç birliği ile alakalıdır onlarla güçbirliğinde bulunan bir diğer şahıs da Ufuk Tetik’dir” dedi.
‘SOYLU’YU GÖRÜNTÜLÜ ARIYORDU…”
Gizli tanık ifadesinde Mehmet Akif Ersoy’un kadınları etkilemek için Süleyman Soylu’yu etkilemek için görüntülü aradığını söyledi. Gizli tanığın ifadesinin o bölümü şöyle:
“Akif, Gizem Ayabaktı ve ismini hatırlayamadığım bu kız, Gizem’in Fikirtepe’de ki evinde evinde grup seks yapmışlar. Gizem diyetisyendir. Zaten aralarının bozulma sebebi de Mehmet Akif’in Gizem ile kızla Ahmet’in istememesine rağmen Ahmet yokken yakınlaşmasıdır. Zaten Akif’te şöyle bir sapıklık vardı. Yanında en güzel kız olsa bile başkasının yanında gördüğü kızı elde etmek gibi bir hastalığı vardı. Mehmet Akif kızlara şekil yapmak için gecenin bir yarısında Süleyman Soylu’yu görüntülü arayıp konuştuğu çok oldu.
Emel Dede bu evlerin bir kısmına gelip giderdi. Ömer Çelik, Mehmet Akif in nikah şahidiydi. Hatta Burcu Akyüz ile Ahmet eski sevgililerdi. Burcu, Ahmet’ten ayrıldıktan sonra Akif ile Mustafa Manaz ile birlikte takılmaya başlamışlardı. Bu şahıslar duyduğum kadarıyla telefon numarasını sonrasından bildireceğim Berko ve dört beş farklı torbacıdan temin ediyorlardı…”
Kaynak: Yeniçağ

