KUZEYEGEHABER-Papa 14’üncü Leo’nun, ilçeyi ziyareti kapsamında Birinci İznik Konsili’nin 1700’üncü yılı nedeniyle Aziz Neophytos Bazilikası’nın kalıntılarını ziyaret ederek, burada arkeolojik alan içinde ayin düzenlemesi bekleniyor.
Katoliklerin ruhani lideri Papa 14’üncü Leo, göreve gelişinin 6’ncı ayında gerçekleştireceği ilk yurt dışı ziyaretini, Türkiye’ye yaptı.
Bu yıl, Hıristiyanlık tarihinde önemli yere sahip olan Birinci İznik Konsili’nin 1700’üncü yılı. Papa 14’üncü Leo da bu vesileyle Bursa’nın İznik ilçesine gelip, İznik Gölü kıyısında uzun yıllar sular altında kalmış olan Aziz Neophytos Bazilikası’nın kalıntılarını ziyaret edecek. Papa’nın burada arkeolojik alanda 40 kişilik bir ayin düzenlemesi planlanıyor.
Bu ziyaret yalnızca diplomatik bir temas değil; Hristiyan dünyasında derin bir tarihsel ve teolojik anlama sahip sembolik bir yolculuk olarak görülüyor. İznik, Milat’tan sonra 325 yılında Roma İmparatoru Büyük Konstantin’in çağrısıyla toplanan Birinci İznik Konsili’ne ev sahipliği yaptı.
Bu konsilde, Hristiyan inancının temel taşlarından biri olan “İznik İnanç Bildirgesi” kabul edildi. Bu nedenle İznik Konsili, Hristiyan inancının temel doktrinlerini resmi olarak tanımlayan, kilisede birliği sağlamaya çalışan ve Hristiyanlık ile imparatorluk ilişkilerini şekillendiren dönüm noktası niteliğinde bir olay olarak biliniyor.
Bugün hâlâ dünyanın dört bir yanındaki kiliselerde okunan bu İznik İnanç Bildirgesi, Hristiyan inancının temeli olarak anılıyor.
ZİYARETE ‘MEZHEPLER ARASI YAKINLAŞMA’ İÇİN ÖNEM ATFEDİLİYOR
Papa 14. Leo, yayımladığı bir mektupta, “İznik İnanç Bildirgesi’nin tüm Hristiyanları birleştiren nadir metinlerden biri” olduğunu vurgulamıştı. Papa’ya göre, savaşların, adaletsizliklerin, yoksulluğun ve küresel krizlerin gölgesindeki çağımızda bu bildiri, “Hristiyanlar için ortak bir umut kaynağı.”
İznik’in önemi sadece dini değil, aynı zamanda arkeolojik ve tarihsel boyutlara da sahip. İznik Gölü kıyısında yapılan kazılar, konsilin toplandığı düşünülen Aziz Neophytos Bazilikası’nın kalıntılarını ortaya çıkardı.
ASIL OLAY SUYUN ALTINDA…
İznik Bazilika, Papa’nın ayin gerçekleştireceği özel alan olarak dikkat çekiyor. İznik Gölü kıyısında, yaklaşık 20 metre açıkta yer alan ve 2014 yılında keşfedilen Aziz Neofitos Bazilikası kalıntıları, hem arkeolojik hem de dini açıdan büyük önem taşıyor. Roma dönemine ait bu yapı, göl sularının altında korunmuş mozaikleri ve lahitleriyle Hristiyanlık tarihinin izlerini taşıyor. Papa’nın ziyaretinde, bazilika alanında inşa edilen özel platform sayesinde hem güvenlik hem de tarihi dokunun korunması sağlanacak.
Bazilika göl kıyısındaki günümüzde “Senato Sarayı” olarak adlandırılan bölgenin 500 metre kadar doğusunda; su yüzeyinin 1,5–2 m kadar altında bulunan anıtsal bir yapı. 600 metre kare alana sahip yapı, doğu-batı yönünde uzanır. Erken Hristiyanlık döneminde yaygın olarak kullanılan bir plana sahip olup 3 nefli bir bazilika olmasıyla bilinir. 740 yılındaki deprem sebebiyle yıkılan yapı, 1250’li yıllarda göl seviyesinin yükselmesi ile sular altında kalmıştı.
Suyun altındaki kısım, günümüzde kuraklık ve su seviyesinin düşmesiyle gün yüzüne çıkıyor.
İznik Su Altı Bazilikası’ndan bahseden ilk kaynaklar 16. yüzyılda İznik’e uğrayan seyyahlara dayanıyor.
Bu isimlerden ikisi 16. yüzyılda yaşamış Osmanlı tarihçileri İdris-i Bitlisi ve Hoca Sadettin.
Hoca Sadettin Bazilika’dan, “Yılın kurak aylarında su çekilince ortasında bir takım büyük yapılar meydana çıkar” diye bahsediyor.
1568’de İznik’i ziyaret eden Alman seyyah Ludwig von Rauter, göl içindeki kalıntıları kendisi görememiş ancak duyduklarına dayanarak şöyle yazmış: “Söylentiye göre gölün içinde dipte yapı kalıntıları var.”
İznik’e 1705’te gelen Fransız seyyah Paul Lucas da göldeki kalıntılardan şöyle bahsetmiştir:
“Eğer bu yerin insanlarına inanılırsa, gölün suları alçaldığı zaman orada neredeyse hala tüm haliyle kuleler ve büyük binalar görülüyor. Bu nedenle eskiden bu gölün bulunduğu yerde, korkunç bir depremle mahvolmuş, büyük bir kentin yer aldığını söylüyorlar.”
Papa’nın ziyareti, bu tarihi alanı yerinde görmek, erken dönem Hristiyan mirasına dikkat çekmek ve farklı mezhepler arasındaki diyaloğa katkı sunmak amacı taşıyor.
Uzmanlara göre bu ziyaret, İznik’i yalnızca Türkiye’de değil, küresel ölçekte yeniden gündeme taşıyacak. Turistik, kültürel ve akademik ilginin artması beklenirken, şehir 1700 yıl sonra bir kez daha dünya tarihinin odak noktalarından biri haline geliyor…
Kaynak: Yeniçağ


