KUZEYEGEHABER-Fenerbahçe’de bu hafta sonunda başkanlık seçimi heyecanı yaşanırken, başkan adayları Ali Koç ve Sadettin Saran kürsüye çıktı.
Sadettin Saran, konuşmasında mevcut başkan Ali Koç’a yüklenirken, “Bundan 1.5 sene önce sizin lehinize çekildiğimde dünyanın en kıymetli adamıydım. Hain değildim. Hatta bana yöneticilik teklif ettiniz. Bana hayat boyu minnettar olacağınızı söylediniz. Rakip olunca mı hain oldum! Ben Fikret Seçen ile Zekeriya Öz’e ifade verirken sizler localarda onlarla maç izliyordunuz. Bunun en açık tabirle samimiyetsizlik, en açık tarifiyle iki yüzlülük olduğunu söylüyorum. Neyse, ben değerli Fenerbahçeliler’i sizin çok sevdiğiniz bahanelerle yormak istemiyorum. Sizin bahaneleriniz bitmiyor” ifadeleriyle yüklendi.
Ali Koç ise, Saran’ın bahis şirketini devretmekte geç kaldığına dikkat çekerek, “TFF, UEFA ve FIFA ile yayın işlerinden çok temasta olduğunu söyleyen biri olarak, bu durumun engel teşkil ettiğini biliyorsunuz. Bunun tehlike oluşturacağını bilmenize rağmen, devir işlemler başvurusu için neden Ağustos ayını beklediniz?
Bu konuda seçildiğiniz takdirde size büyük sıkıntı yaratabilecek bir konu neden önceliklendirilmedi? Bu Fenerbahçe üzerinden oynanan bir kumar değil mi? Bakanlığa başvurunuzda küçük olan bir hissenizi çalışanınıza, Saran holdingin büyük hissesini de kızına devredeceğinizi söylediniz. Ama bu sorunu çözmüyor” diye konuştu.
SARAN’DAN HAKAN BİLAL KUTLUALP’E TEŞEKKÜR
Saran’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Tarihi bir seçime gidiyoruz. Ben inanıyorum ki sandıklardan kim çıkarsa çıksın Fenerbahçe’nin umutlu ve şampiyonluk dolu yarınları için sen ben demeden topyekün mücadeleye başlayacağız.”
“Bugüne kadar görülmemiş bir seçim kampanyası yürütmeye çalıştım. Seçim atmosferidir. Kırıcı bir sözüm olduysa herkesin huzurunda özür diliyorum.
“Bu camianın birbirine değil rakiplerine karşı mücadele etmesi gerektiğine inanıyorum. Bugün geldiğimiz noktada, öncelikle sayın Hakan Bilal Kutlualp ve ekibine teşekkür ediyorum. Camiamızın yaşadığı mutsuzluğa seyirci kalmadılar. Yanımızda durma kararı aldılar. Sağ olsunlar.
“Fenerbahçe düşmanlığı değil kardeşliği büyütmek zorundadır. Bizler farklı düşünebiliriz ama aynı renklere tutkuyla bağlıyız. Sandıklardan benim ve ekibimin adı çıkarsa, tüm Fenerbahçeliler’in huzurunda söz veriyorum, başkanları, efsaneleri tek bir cephe haline getirmek için, yarınlara yürümek için elimden geleni sonuna kadar yapacağım. Ben Fenerbahçe’nin yarınları için başkanlıkta bayrak değişim olması gerektiği için aday oldum. Kendime ve sizlere söz verdiğim için bu yola çıktım.”
“Bu camianın en büyük gücü asla umudunu kaybetmemesidir. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır’ İşte biz Fenerbahçeliler hiç umutsuz olmadık. Tarihimiz yeniden ayağa kalktığımız durumlarla doludur. Ben umutsuzluğa daha fazla izin vermemek için buradayım. Allah’ın izniyle seçimi kazanırsam günü geldiğinde bayrak değişimini en doğru ve en iyi şekilde yapacağıma namusum ve şerefim üzerine söz veriyorum.”
‘FENERBAHÇE’YE HAKARET EDEN BİRİ İÇİN ELLERİNİ BİLE KALDIRMADILAR’
Saran’ın ardından kürsüye Ali Koç geldi. Ali Koç’un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Fenerbahçe başkan adayı Sayın Sadettin Saran ve muhtemel yönetim kuruluna bakıyorum, başkanlık makamına hakaret eden biri için ellerini bile kaldırmıyorlar. Geldiğimiz nokta işte bu. Yarınki sandık herhangi bir seçim değil, Fenerbahçemiz’in yarınlarına sahip çıkma seçimidir. Sadettin Bey’in sözlerine şunu ekliyorum; sil baştan belirsiz bir maceraya mı atılacağız sabırla verilen mücadelenin meyvesini mi toplayacağız? Yarın bunun kararını vereceğiz.
Biz Fenerbahçemizin çok onanım dönemini tamamladık ve atılım dönemine geçtik ve adımlarını attık. Anladığım kadarıyla sizler için mali bağımsızlığın bir kıymeti yok. Amatör branşlarda Avrupa’nın zirvesindeyiz.
Sıra futbolda, şampiyonlukta. Camiamıza olan şampiyonluk borçlarını ödeyeceğiz. Fenerbahçe’nin geleceğini ileriye taşıyacak ve bunu yapacak en güçlü ekip olduğumuzu da gayet iyi anlayacağınızı düşüneceğiz.
Taraftarlarımız yıldız futbolcular görmek istiyor. Ekonomimiz uygun değilse bunu ne kadar sürekli hale getirebilirsiniz? Mali gücümüz tam istediğiniz noktaya gelene kadar da sponsorluk anlaşmaları yapabilecek yönetim kurullarına ihtiyaç olmaktadır.
Hiç mi iyi yaptığımız işimiz olmamış? Buraya çıktığınızda hakkımızı verecek bir icraatımız olmamış. Öyle mi? Camiamıza kara leke sürecek finansal kaynakları kullanmadık. Yasa dışı yöntemlerle kasamıza gelir koymadık. Tüm bunlara rağmen hem gelirlerimizi artırdık hem de sağlıklı bir ekonomiye kavuşturduk.
Son hafta içinde 2 maçta yaşananlara bakın. Bunlar normal mi? Niye bunlar sadece Fenerbahçe’nin başına geliyor diye hiç sormuyor musunuz?
3 Temmuz üzerinden bize dil uzatanlara soruyorum. Siz 15 Temmuz’un neresindesiniz? İşinize geldi mi bu örgütün yaptıkları lehinize işinize gelmedi mi aleyhinize.
CAS’ta yaptığınız savunmada biz şampiyon olmadık diyorsunuz. UEFA’nın acil kararından yolladılar bizi diyorsunuz.
Ülkemizde girilmedik yer bırakmayan terör örgütü Fenerbahçe’de duvara toslamıştır. Biz 3 Temmuz’da kumpasçılara boyun eğmedik, şimdi ucuz kahramanlıklar peşindeki kırıntılarına mı boyun eğeceğiz?
Asıl mesele şudur. Fenerbahçe, varolma sürecini tamamladı. Şimdi kazanma sürecine hazırlanıyor.
‘HİÇ ŞAMPİYONLUK SÖZÜ VERMEMİŞTİM ŞİMDİ VERİYORUM’
7 sene oldu. Hiç şampiyonluk sözü vermemiştim ama şimdi veriyorum. Artık şampiyonluk şartlarını yerine getirecek bir kadro kurduğumuzu ve ona göre adımlar attığımızı söyleyebiliriz. Öyle ya da böyle şampiyon olacağız. O gün geldiğinde sadece Fenerbahçe şampiyon olmayacak, bir destanın adı olacak. O gün şampiyon olamazsak da onun gereklerini yerine getireceğimizi de bildiririm.
Fenerbahçe başkanı olmak ağır bir sorumluluktur. Bu sorumluluk milyonların onurunu taşımak demektir. Biz Fenerbahçe’y hiç karanlık yollara sokmadık. Sadettin Bey de bu konuya girdi. Seçildiği takdirde bahis şirketini elden çıkaracağını olmazsa kapatacağını söyledi.
Bir insan futbol ailesine girdiği zaman bu şirketin sahibi olmaması gerekmektedir. Hem şirketi elden çıkaracaksın ama başkan olamazsan da şirketinden de olacaksın. Ama bir realite var.
‘ŞİRKETİ NEDEN AĞUSTOSTA DEVRETMEYE ÇALIŞIYORSUN’
Sadettin Bey 2 Gün sanki bakanlığı biz arıyormuşuz gibi bir hava yarattı ama sonra düzeltti. Şimdi, sizlere bilgilendirme ve kendisine de sorma ihtiyacı hissediyorum.
TFF, UEFA ve FIFA ile yayın işlerinden çok temasta olduğunu söyleyen biri olarak, bu durumun engel teşkil ettiğini biliyorsunuz. Bunun tehlike oluşturacağını bilmenize rağmen, devir işlemler başvurusu için neden Ağustos ayını beklediniz?
Bu konuda seçildiğiniz takdirde size büyük sıkıntı yaratabilecek bir konu neden önceliklendirilmedi? Bu Fenerbahçe üzerinden oynanan bir kumar değil mi? Bakanlığa başvurunuzda küçük olan bir hissenizi çalışanınıza, Saran holdingin büyük hissesini de kızına devredeceğinizi söylediniz. Ama bu sorunu çözmüyor.
Devredeceğiniz şirket bakanlığın lisansı, bunun ciddi bir süreci var. Tamamen kapatsanız da keza öyle… Bu elektrik ışığı değil düğmeye bas kapansın…
Kaynak: Haber Merkezi