KUZEYEGEHABER-Emed Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Alper Özüpak sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda: “Unutmayalım, ben değil, biz dersek yolumuz aydınlanır, biz olursak kazanırız” ifadesinde bulundu. Özüpak’ın paylaşımı şöyle:
“Siyasetin Savruluşu ve Hak Mücadelesinin Onurlu Duruşu
Türkiye’de siyaset neredeyse her gün yeni bir kriz, yeni bir tartışma, yeni bir gündemle karşımıza çıkıyor. İktidarın kendi çizdiği tablolarla, TÜİK’in güven vermeyen oranlarıyla, muhalefetin ise savruk çıkışlarıyla toplum sürekli bir belirsizlik içinde bırakılıyor. Halkın gerçek gündemi ise çok net: Geçim derdi, barınma sorunu, çocukların eğitim masrafları…
Bugün emekli, işçi, memur, esnaf… herkesin boğuştuğu mesele hayatta kalabilmek. Sofrasına ekmek koyabilmek, çocuğunu okutabilmek, kira derdini aşabilmek. Siyasetin çalkantılı iniş çıkışları halkın derdine derman olmuyor. Ama bu ülkenin yakın tarihinde bir mücadele var ki, işte tam da bu karmaşanın ortasında dimdik duran bir örnek olarak hatırlanmalı: EYT mücadelesi.
EYT sürecinde yıllarca yok sayılan milyonlarca insan, kırmadan dökmeden, hakaret etmeden, yalnızca hak mücadelesi vererek siyasete yön verdi. İktidarın ilgisizliğine, muhalefetin savrulmalarına rağmen, bu kitlenin sesi ülke gündemini belirledi. Bu onurlu mücadelenin öncülerinden biri de Gönül Boran Özüpak ve yol arkadaşları oldu.
Özüpak ve ekibi, sabırla, kararlılıkla, istikrarlı bir şekilde toplumu örgütleyerek siyaseti etkiledi. Eksik de olsa bir hak kazanımı sağlandı. Daha önemlisi, geride kalanlar için yol açıldı, örnek bırakıldı. Bugün EYT mücadelesi, toplumsal hak arama tarihimizin en saygın, en öğretici sayfalarından biridir.
İşte tam da bu noktada bir gerçek daha karşımıza çıkıyor: Mücadele hiçbir zaman “ben” diyerek kazanılmadı. “Ben yaptım, ben yaparım, ben yapacağım” anlayışıyla değil; “biz” diyerek, omuz omuza vererek, insanların kalbine dokunarak kazanıldı. Biz olabildiğimizde, güven verebildiğimizde, insanlara duruşumuzu birlikte gösterebildiğimizde toplum arkamızdan gelir, yolumuz büyür, mücadele onurlu bir direnişe dönüşür.
Siyaset hızla değişiyor, gündem sürekli oynuyor. Ama hak mücadelesinin değeri, onurlu bir şekilde verilen emeğin izi kolay kolay silinmiyor. Halkın taleplerini görmeyen, günübirlik hesaplarla savrulan siyasetçiler gelip geçici; fakat dimdik durarak mücadele edenler tarihe iz bırakıyor.
Bugün de aynı gerçeklik karşımızda duruyor: Halkın sesi ancak örgütlü, sabırlı ve kararlı mücadeleyle duyurulabiliyor. Gönül Boran Özüpak ve yol arkadaşlarının açtığı yol, yalnızca EYT’lilere değil, bugün geçim derdinde olan herkese ışık tutuyor. Ve o yol bize bir şeyi öğretiyor: Biz olursak, kazanırız.
Unutmayalım: Ben değil, biz dersek yolumuz aydınlanır…”