KUZEYEGEHABER-Emed Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Alper Özüpak sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda: “Emekli ve emekçiler ya birlikte ayağa kalkıp haklarını zorla alacak ya da açlık ve yoksulluk içinde sessizce yok olacaktır” ifadelerini kullandı. Özüpak şunları kaydetti:
Halkı Görmeyen Siyaset, Halkın Baskısıyla Görmek Zorunda Kalır
Sivil toplum kuruluşlarının (STK) görevi, halkın sorunlarını iktidarın ve muhalefetin önüne koyarak çözümü zorlamaktır. Ancak Türkiye’de siyasetçiler, halkın sorunlarını çözmek yerine görmezden gelmeyi, geçiştirmeyi alışkanlık haline getirmiştir. Onlar için asıl öncelik; koltuklarını, rantlarını, ayrıcalıklarını korumaktır.
Ama unutulan bir gerçek var: Halkın gücü, örgütlü bir şekilde harekete geçtiğinde en güçlü iktidarı bile dize getirebilir. EYT mücadelesi bunun en net örneğidir. Dünyada benzeri olmayan bir hak arama süreciyle, kırmadan dökmeden ama inatla, azimle ve sabırla yürütülen bir mücadele iktidara geri adım attırdı. Bugün kısmi bir çözüm elde edildiyse, bu siyasetin lütfu değil, örgütlü halkın zorlamasıdır.
Bugün ise tablo daha ağırdır. Emekli ve emekçiler açlık sınırının altında, sefalete mahkûm edilmiştir. En düşük emekli aylığıyla pazar tezgâhına bile gidilemez hale gelinmiştir. İktidar, lüks araç konvoylarıyla, şatafatlı sofralarda halkın sırtından kurulan düzenini sürdürürken; milyonlarca emekli ve emekçi hayatta kalma savaşı vermektedir.
Peki muhalefet ne yapmaktadır?
Halkın sorununu gündemde tutmak yerine kendi iç çekişmelerine gömülmekte, iktidarın değirmenine su taşımaktadır. İşte tam da bu yüzden güçlü STK’lara ihtiyaç vardır. Çünkü bu ülkede siyaset ancak baskı altında çalışır, halkın örgütlü gücüyle çözüm üretmek zorunda kalır.
Bugün görev nettir:
Emekli ve emekçiler bir araya gelmek zorundadır. Çünkü dağınık bir ses kimsenin umurunda değildir. Ama örgütlü bir toplumun sesi, en kalın duvarları bile yıkar. EYT mücadelesi bunu kanıtladı.
EYT mücadelesi bize şunu öğretti:
Birlik varsa çözüm vardır. Dayanışma varsa siyaset çözüm üretmek zorundadır.
Artık bahane yok!..
Emekli ve emekçiler ya birlikte ayağa kalkıp haklarını zorla alacak ya da açlık ve yoksulluk içinde sessizce yok olacaktır. Siyaset halktan korkmazsa çözüm üretmez. O halde siyaseti çalıştıracak olan tek şey örgütlü halkın baskısıdır.
Bugün görev nettir:
Emekli, emekçi, işçi, memur… Hep birlikte adil bir bütçe, insanca bir yaşam ve hak edilen pay için yan yana durma zamanıdır…
