KUZEYEGEHABER-Kuzey Ege Haber olarak Bu Pazar günü yapılacak delege seçimleri öncesi CHP Aliağa İlçe Başkanlığı için adaylığını açıklayan Elektrik Mühendisi Engin Gündüz ile uzun bir röportaj yaptık. Aliağa’lı CHP’lilerin Gündüz hakkında başta kazanması nasıl bir yönetim sergileyeceğine yönelik oldukça kritik sorular sorduk, Gündüz hepsini yanıtladı. İşte o röportaj…
-Engin bey merhaba, kısaca kendinizden bahseder misiniz?
“21 YILDIR PARTİMİN NEREDEYSE HER KADEMESİNDE ONURLA GÖREV ALDIM…”
Merhaba Erdinç Bey öncelikle bu fırsatı verdiğiniz size teşekkür ederim. Tanımayan okurlar için kısaca kendimi tanıtmak isterim. 1974 Aliağa doğumluyum. 51 yaşındayım. Elektrik mühendisiyim ve 28 yıldır bölgemizde mühendislik şirketimle, elektrik alanında alnımın teriyle, emeğimle dürüstçe çalışıyorum.
21 yıldır partimizin onurlu bir neferiyim. Sandık görevlisinden sosyal medya sorumlusuna, okul sorumlusundan ilçe sekreterliğine, ilçe bilişim sorumluluğundan mahalle delegeliklerine, ve 2 dönem ilçe yönetim kurulu üyeliğine kadar partimizin neredeyse her kademesinde sorumluluk aldım.
Sadece partimiz içinde değil, ilçemizin sosyal ve toplumsal yapısında da aktif olarak yer aldım. belirli dönemlerde; 2001-2002’de Aliağa Genç İşadamları Derneği’nin kurucu üyesi ve dernek başkanlığı, 2004 yılında, Aliağa Fenerbahçeliler Derneği’nin kurucu üyesi ve asbaşkanlığı görevlerinde bulundum. Ayrıca Atatürkçü Düşünce Derneği üyeliğimle de Atatürk ilke ve devrimlerine olan bağlılığımı her platformda sürdürdüm.
Bu görevleri şahsi bir kariyer planı için değil, ülkemize, ilçemize ve partimize olan inancım için yaptım. Her seferinde şunu söyledim: Emek vermeden, taşın altına elini koymadan eleştirmenin bir anlamı yoktur. Bu nedenle partimize ve davamıza katkı sağlamak için hep en ön safta olmaya gayret ettim.
-Oldukça uzun bir siyasi geçmişiniz var, bu dönemde Aliağa CHP İlçe yönetiminde ilçe sekreterliği görevindeydiniz, bu görevi devredip, bilişim sorumlusu olarak devam ettiniz Neden böyle bir şey yaptınız, sizi bunu yapmaya iten sebep ve ya sebepler nelerdir?.
“İLÇE BAŞKANIMIZIN YÖNETİM ŞEKLİ YAŞADIĞIMIZ FİKİR AYRILIKLARININ NEDENİDİR…”
Dediğiniz gibi 23 yıllık aktif bir siyasi geçmişim var. Daha önce farklı bir oluşumda ilçe başkanlığı ve belediye başkan adaylığı görevinde bulunmam, bana siyasetin yerel örgütlenme, seçim çalışmaları, saha yönetimi ve halkla birebir temas konularında önemli bir tecrübe kazandırdı. İlçe Sekreterliği görevini bırakmamdaki en önemli sebep yerel seçimler öncesinde başlayan ve yerel seçimler sonrasında devam eden ilçe başkanımızın partiyi yönetme şeklinde yaşadığımız fikir ayrılıklarıdır.
Seçim çalışmalarımız esnasında da en çok bu soru sorulmakta. Neden ayrıldınız? bu soru tüm üyeler için mutlaka açıklığa kavuşturulması gereken yanıtlanması zorunlu, benim içinde üzerimde bir yüktür. Bu sorunun cevabı; yapılacak ilçe kongremiz öncesinde üyelerimizin oy tercihlerini belirlemede yol gösterici ve belirleyici olacaktır.
Beni tanıyan bilen bilir. Benim gizlim saklım gizli bir ajandam yoktur. Sizin aracılığınızla tüm samimiyetim ve dürüstlüğümle tüm yaşadıklarımızı ve partimize yaşatılanları buradan anlatılabilecek kadarıyla çok detaylara girmeden anlatmak istiyorum. Benim yerimde siz olsaydınız ne yapardınız?
Size o günkü şartlar içerisinde içinde bulunduğumuz tabloyu anlatayım. 2023 ilçe kongresi yapılmış yeni yönetim görevi devralmıştı. Burada en değerli olan şey zaman yerel seçimlere 7 ay kalmıştı. Kazanan becerikli bir ilçe başkanın ne yapması gerekir?. Kongreden yeni çıkmış bir örgütü aday olması kuvvetli isimlerle konuşarak ikna ederek seçimleri kazanma ihtimali en yüksek olan bir aday etrafında toparlayarak tek vücut olarak seçim sürecine sokması gerekirdi değil mi?
Bizim ilçe başkanımız nasıl davrandı peki? Yönetimde görüşmeden konuşmadan sağda solda soranlara yönetim adına biz tarafsızız demeye başladı. Ve sonrasında bu tarafsızlık ilkesinin çok doğru olduğuna bazı yönetici arkadaşları da inandırarak devam etti. Evet yanlış duymadınız biz tarafsızız dedi.
“NEREDE ORTAK AKIL, SÖZLERE DEĞİL, DAVRANIŞLARA BAKMAK LAZIM…”
İlk fikir ayrılığımız buradan çıktı.( hani nerede; Ortak akıl? Sözlere değil davranışlara bakmak lazım. bir kere yapan tekrar yapar. ), Yönetim toplantısında “yanlış yaptığımızı hiç bir şey yapmadan topu genel merkeze atmanın yanlış olduğunu süreci bizim değil sürecin bizi yönettiğini” arkadaşlara anlatmaya çalıştım.
İlçe başkanımız Aday olanlara ve aday olmak isteyenlere adres Ankara’yı Genel merkezi gösterdi. Bizim adayımız yok Genel Merkez kimi atarsa biz onun arkasında seçim çalışması yapacağız dedi. Tezgahı herkese açtı. Aday Adayı enflasyonu yarattı. Partiye 1 sene öncesinde internetten üye olan, üye olmayan, partinin merdivenlerinden çıkmamış, Aliağa’da yaşamayan, adaylık başvurusu bile olmadan Ankara’dan adamını bularak adaylığı almak isteyen tam 13 tane adayımız oldu.
İşin aslının öyle olmadığı aslında tarafsız olmadığı o dönem kendisini aday yapmak için diğer adaylar gibi Ankara’dan adamını bulup kendisini aday yapmaya çalıştığı meclis üyesi aday listeleri açıklandıktan sonra listede yer alamayan (o sürecin başından sonuna içinde olan ) birinin (bazı arkadaşlar o kişin kim olduğunu bilir) itiraflarından sonra ortaya çıktı. Bende o zaman (Şubat 2024) öğrendim.
ikinci fikir ayrılığımız; yönetimden gizli saklı 7 kişinin isminin işe alınması için verildiğinde çıktı. Haberimiz olmadan işe alınması için isimler vermiş. haberimiz yok ama ilçe sekreteri ben olduğum için üyelerin benim yaptığımı düşünmesi işine geldiğinden orada da sorumluluğu üzerine almadı. Aksine ortaya çıktığında kendisinin yapıp ama yapmadığı konusunda ettiği kallavi yeminlere şahit olanlar bilir. Sonradan ettiği yeminleri unutup yada çok rahat yemin ettiği için (bir çok üyemiz yalan yere çok rahat yemin ettiğine bir çok kez şahit olmuştur.) önemsemediğinden yanlış yaptığını kabul edip özür diledi.
Belediye meclis üyelerinin belirlenmesinde Genel merkezden 19 Ocakta gelen, 20 Ocak saat 12:00′ ye kadar cevaplamamız istenen atamamı yoksa ön seçim mi istiyorsunuz yazısında ön seçime karşı olması üçüncü fikir ayrılığımız oldu. Yazıyı kendisi imzalamadığı için ben imzalayıp gönderdim. İlçe başkanları toplantısı sonrası dönüşünde kendisine Meclis üyeliği ön seçimini sorduğumda istediğini ama ne yaptıysam kabul ettiremedim dedi.
2024 Mayıs ayında ilçe binamızda gerçekleştirdiğimiz danışma kurulu toplantısında üyelerimizden gelen Meclis üyeliğinde neden ön seçim yapılmadı sorusuna İl başkanımız Sn Şenol Aslanoğlu “Hiç bir ilçe başkanı istemedi” dedi. sonra Ali Serçe’ye dönerek öyle değil mi başkanım? diye sordu. İlçe Başkanımızda “evet” diyerek onayladı. Eğer gerçekten istediyse il başkanına olur mu başkanım ben istedim demesi gerekmez miydi.? Böylelikle bir yalanı daha ortaya çıktı.
“DESTEKLEDİĞİ ADAYIN KAYBETMESİNİN SUÇUNU BENİM ÜZERİME ATTI…”
En son gençlik kolları kongresinde kendisine taraf olmamasını zaten partide genç üye sayısının az olduğunu gençleri ayrıştırmamasını söyledim. Sizce ne yaptı? taraf oldu ve desteklediği Aday kaybetti. Ama ona her zamanki gibi bir günah keçisi lazımdı. arkamdan desteklediği Adayın kaybetmesinin suçunu benim üstüme attığını, Engin bizi desteklemedi karşıya çalıştı vs. sözleri kulağıma gelince benden buraya kadar dedim.
Diğer Adaya da çalışmadığıma tüm gençler şahittir. bir kişiye oraya değil şuraya oy verin demedim. Diğer çalışan tüm partililerimiz, Kadın kolları, Gençlik kolları ilçe yöneticileri gibi , işimi gücümü bir kenara bırakıp yaklaşık 1,5 yıl gece gündüz çoğu zaman haftanın 7 günü sabah saat 9’dan akşam saat 6-7’e kadar işler düzgün gitsin partimiz seçim kazansın diye emek verirken İlçe başkanın kritik anlarda kafasına göre tek başına aldığı kritik kararların emeklerimizi heba ettiğini görünce kendisine güvenimin kalmaması gizli saklı yaptıklarından haberim olmamasına rağmen benim sorumlu tutulmamın da onun işine geldiği için ses çıkartmaması, o kadar emek verirken hiç haberim yokken arkamızdan iş çeviren bir ilçe başkanın yanında durmamak için ilçe sekreterliği görevinden istifa ettim.
-Aynı zamanda esnafsınız, Aliağa iş dünyasında tanınmış bir simasınız. Aday olmanızın nedenlerinden biri bu olabilir mi?.
“ADAY OLMAMIN EN BÜYÜK NEDENİ PARTİMİZİ BİRLEŞTİRMEK, TEK VÜCUT HALİNE GETİRMEK…”
Aday olmamın nedeni sadece tanınmış bir esnaf olmak değil. Bir makam arayışı değil; emek verenlerin sesi olma, sessiz çoğunluğun sözcüsü olma iddiasıdır.
Aday olmamın en büyük nedeni partimizi birleştirmek tek vücut haline getirmek.
Ben bu kenti tanıyorum! Mahallelerini, sanayisini, esnafını işçisini biliyorum. Ama en çok, bu kentin umutlarını, kaygılarını ve beklentilerini tanıyorum. Çünkü sizinle aynı sokakta yürüdüm, aynı sandıkta görev aldım, aynı kürsülerde konuştum. 20 yılı aşkın bir süredir CHP Aliağa örgütünde sadece görev almadım birlikte büyüdük, birlikte direndik. Bugün buradan güçlü, şeffaf, katılımcı ve dijital çağa uyumlu kadınlarımıza, gençlerimize bir örgüt inşa etme sözü veriyorum.
Aliağa’da parti içi küskünlükleri bitirebileceğim konusunda karakterime, kişiliğime en çokta en yüce erdemlerden olan adalete ol inancıma güveniyorum. ve buradan küskünlükleri birleştireceğime söz veriyorum.
Bu partinin parası pulu olana değil (olanları gördük) her şeyden çok birleştiren bir karaktere doğruluğa dürüstlüğe sevgi güven ve aile ortamına ulaştıracak bir kişiye ihtiyacı var.
İnsanları birbirleriyle karşı karşıya getirmeyecek kutuplaştırmayacak, kutuplaştırmadan kendisine oy devşirmeye kalkmayacak arkadan dedikodu yapmayacak bir ilçe başkanına ihtiyacı var. Bizleri bir araya getiren nerden geldiğimiz kimi desteklediğimiz değil hangi değerlere inandığımızdır ; doğruluk, dürüstlük şeffaflık ve halk için siyaset yapacağız..
-CHP açık ara Aliağa’nın en çok oy alan partisiyken 3 dönemdir Aliağa belediye seçimlerini kaybediyor, buna mukabil meclis seçimlerini kazanıyor, bunun sebebi nedir? Siz İlçe başkanı seçilirseniz, tarihin tekerrür etmesini engellemek adına neler yapacaksınız?
“BİZLER, ONLAR DİYE BİR ŞEY YOK, HEPİMİZ CUMHURİYET HALK PARTİSİNİN NEFERLERİYİZ…”
Erdinç bey seçimleri kazanmak için ilk önce yapılması gereken partide küskünlükleri, kutuplaşmaları bitirmek. Tüm üyeleri ortak bir hedef bütünlüğünde bir araya getirmek. Sizlerin de bildiği “kavgalı eve gelin gelmez” diye bir atasözümüz var. Evimizin içindeki bu yapıyı değiştireceğiz. Sorunun kaynağı değil çözümü olacağız. Yıkmak değil yeniden inşa etmek istiyoruz. Partideki bu karşı taraf algısını yıkmak istiyoruz. Bizler hepimiz aynı tarafız. Adaylarımızdan birisinin çalışmalarını üzerine inşa ettiği “Bırakalım da onlar mı kazansın” söylemini kabul etmiyoruz. Sen daha başlamadan gelmeden partiyi bölmeye başlamışsın bile. Partimiz içinde bizler onlar diye bir şey yok. bir hizmet etme yarışı var. Hepimiz Cumhuriyet Halk partisinin neferleriyiz.
Sizin de bildiğiniz gibi yerel seçimlerden yaklaşık on ay önce bir Genel seçim oldu. Genel seçimlerde Aliağa’mızda Millet İttifakı 38.000, Cumhur İttifakı 22.000 oy aldı. yani Aliağa’da millet ittifakı cumhur ittifakına 16.000 oy fark attı. Aliağa’da seçim kazanmak çok kolay. Aliağa’da CHP ‘ye oy vermeye hazır meyilli 38.000 seçmen var. Önemli olan seçimlerde propagandanı neyin üzerine kurduğun nasıl kurguladığın. Burada ilçe başkanına ve örgüte çok iş düşüyor.
Seçimlerde partinin bir seçim aklı olması lazım. Seçimlerdeki söylemin seçmene umut vermeli, heyecan yaratmalı ve alternatif olduğunu hissettirmeli. aslında bunun üzerine konuşulacak çok şey var. Partimizin bir ÖBEK örgütlenmesi adlı bir çalışması var. Buda gerçek anlamda hayata geçirilirse bununla da seçimleri çok rahat kazanabiliriz. Yeter ki bunu kalan 3,5 yıllık sürede sağlıklı uygulayabilecek bir irade o koltukta otursun.
-Evet, meclis seçimleri kazanılıyor ancak, son iki dönemdir CHP’den seçilen bazı üyeler istifa ediyor ve çoğunluk kaybediliyor. Acaba meclis üyelerinin belirlenmesinde hata mı yapılıyor, neden artık alışılmış bir hale gelen bu durum yaşanıyor?
“MECLİS ÜYELİKLERİNDE ÖN SEÇİM YAPMA ŞANSI GELDİĞİNDE ELİNİN TERSİYLE İTMEYECEKSİN…”
Ne yazık ki evet çıkan tablo onu gösteriyor. Seçimlerden önce hem ilçe başkanımıza hem adayımıza çok söyledim. meclis üyesi belirlemede kriter hemşehri dernekleri olmamalı diye. bu işi buradan çıkarın birine gittiğinizde diğerlerine de gitmek zorunda kalıyorsunuz. liyakat liyakat diyoruz. Sonra gidip hemşehri derneklerinden meclis üyesi ismi istiyoruz. Bu birazda mikro milliyetçiliğe giriyor. Hepimiz Aliağa’da yaşıyoruz ve belediyemizi 5 sene yönetecek bir meclis seçiyoruz.
Seçilecek Meclis üyeleri belediyede görev alacakları komisyonlarda katkı koyacak bilgi birikim ve tecrübeye sahip olan kişilerden oluşturulmalı. Birde bu meclis üyesi belirleme işini kendi eline alan kişiler o dirayet ve iradeye sahip olmalı eğer o iraden yoksa meclis üyesi belirleme komisyonu oluşturulmalı. Sende eğer o irade yoksa olmayacak bir isim geldiğinde onu kabul etmeyen kişi sen olmayı göze alamıyorsan o zaman bu işi kendi tekeline almayacaksın. ya da meclis üyeliklerinde ön seçim yapma şansı geldiğinde elinin tersiyle itmeyeceksin.
-Engin bey, seçilirseniz nasıl bir yönetim tarzı göstereceksiniz? sizin yönetiminizde kararlar nasıl alınacak, mevcut yönetimle aranızda ne gibi farklar olacak?.
“BİR ŞEYİ BİR KERE YAPAN BİR DAHA YAPAR, BAŞKASINA YAPAN SANA DA YAPAR…”
Kesinlikle şu an ki yönetimdeki ilçe başkanı gibi olmayacak. Yönetimdeki arkadaşlarımı ayrı tutuyorum. Onlarda benimle aynı durumdaydılar bir çok şeyden sonra haberleri oldu. Bazı arkadaşlarımız bizler gibi tam zamanlı vakit ayıramadıkları için bir çok şeyin neden nasıl yaşandığından haberleri bile olmadı. şu anda da sadece duygusal nedenlerle taraf olmak zorunda kaldılar.
Voltaire’in çok sevdiğim bir sözü var “cehenneme giden yol iyi niyet taşları ile döşenir” diye iyi niyetlerinden zerre kuşkum yok. Aldıkları görevi süresi içerisinde tamamlamaya gayret ettiler. ama onlardan olanı biteni objektif bir şekilde sorgulamalarını değerlendirmelerini beklerdim. Birilerinin o koltukta bir dönem daha kalabilmek için kendisini oraya getiren arkadaşının arkasından iftirasına dolduruşuna itibarsızlaştırmasına inanarak oyunlarına alet olmasalardı. “Bir şeyi bir kere yapan bir daha yapar. Bir şeyi başkasına yapan, sana da yapar. Sadece uygun zamana uygun koşula bakar.” İnşallah geç olmadan farkına varırlar.
-Son olarak seçmen tabanınıza yani Aliağa’lı CHP’lilere vermek istediğiniz bir mesaj veya eklemek istediğiniz bir şey var mı,..
“BEYAZ LİSTE DE BULUŞALİM, BEYAZ BİR SAYFA AÇALIM…”
Buradan üyelerimize vermek istediğim mesaj, Bizim yolumuz kapsayıcılığın, dürüstlüğün ve şeffaflığın yoludur. Biz dedikoduyla değil projeyle, ayrıştırmayla değil kucaklaşmayla şahsi menfaatlerle değil halkın menfaatleriyle siyaset yapacağız. Çünkü cumhuriyet halk partisini asıl büyütecek olan etnik kimlikler değil karakterdeki temizlik, ahlaktaki sağlamlık ve halkımıza duyduğumuz bağlılıktır. Hep birlikte, partimizi tekrar halkın umudu haline getirecek Beyaz bir sayfa açalım. Bu sayfa yalanların değil gerçeklerin. kutuplaşmanın değil birliğin şahsi hırsların değil ortak aklın sayfası olsun. İlçe Kongremizin hayırlı olmasını diliyorum..
BEYAZ LİSTE DE BULUŞMAK ÜZERE .. Sevgi ve saygılarımla…