KUZEYEGEHABER-Emed Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Alper Özüpak sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda:Bugün emekli maaşı açlık sınırının altında, asgari ücret yoksulluk sınırının çok uzağında. Halk pazarda filesini dolduramıyor, ekmek kuyruğuna giriyor, kirayı ödeyemiyor. Hastaneye giden sıra bulamıyor, ilacını alamıyor” ifadelerinde bulundu, Özüpak şu paylaşımı yaptı:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tam 600 milletvekili var. Adı üzerinde “milletin meclisi.” Peki, bu 600 vekilden kaçı gerçekten halk için, halkın sorunları için çalışıyor? Kaçı kürsüye çıkıp; “emekli geçinemiyor, emekçi barınamıyor, gençler iş bulamıyor, anneler evlatlarını okutamıyor” diyebiliyor?
Bugün emekli maaşı açlık sınırının altında, asgari ücret yoksulluk sınırının çok uzağında. Halk pazarda filesini dolduramıyor, ekmek kuyruğuna giriyor, kirayı ödeyemiyor. Hastaneye giden sıra bulamıyor, ilacını alamıyor.
Ama Meclis’te başka bir tablo var: Vekiller lüks araçlarda, şoförlü arabalarla geziyor. Çoğu bir asgari ücretlinin ne kadar maaş aldığını bile bilmiyor. Pazarda bir kilo domatesin fiyatını bilmeyen, fırından alınan ekmeğin ücretini duymamış vekiller halkın gerçeğinden kopmuş durumda.
Milletin temsilcisi olmak, halkın derdini Meclis’e taşımak demektir. Ama ne yazık ki çoğu vekil, parti disiplininin gölgesinde halkı değil, partisini düşünüyor. Sarayların, koridorların, lüks koltukların sesi oluyor; işçinin, emeklinin değil.
Oysa bu ülkenin çarkı alın teriyle dönüyor. Fabrikada işçi, tarlada çiftçi, okulda öğretmen, evinde çocuk büyüten anne bu ülkenin gerçek sahibi. Meclis, halkın sesi olmadığı sürece demokrasi kağıt üzerinde kalacak.
Bu düzen böyle ne kadar sürer? Halk yoksullukla boğuşurken, Meclis’te alkış tufanı ne kadar devam eder?
Halkın gücü sandıkta ortaya çıkar. Sandık bir gün gelir, vekillere şu sorunun cevabını sordurur:
“600 vekilden sen hangisisin? Halktan yana olan mı, koltuktan yana olan mı?…”