Ana sayfa » Güncel » “YARIN SİZ CUMHURBAŞKANI OLURSUNUZ, O ZAMAN DA SİZ BİZİ YARGILARSINIZ…“

“YARIN SİZ CUMHURBAŞKANI OLURSUNUZ, O ZAMAN DA SİZ BİZİ YARGILARSINIZ…“

Yazar Erdinç Şahin
0 Yorum

KUZEYEGEHABER-Medyascope’ten gazeteci Ruşen Çakır, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Silivri’de ziyaret etti. Burada Ruşen Çakır’a röportaj veren İmamoğlu, yargılama süreci ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Ruşen Çakır’ın, “Yargılama süreçlerine dair yorumunuz nedir?” “Yargının bu soruşturmadaki tavrını tarafsız ve bağımsız buluyor musunuz?” sorularına yanıt veren İmamoğlu, Ruşen Çakır’a Türkiye gündemine oturacak bir konuyu anlattı.

Savcının odasından çıkarken, savcının kendisine dönüp, “Ekrem Başkan, kusura bakmayın. Yarın siz cumhurbaşkanı olursunuz, masanın bu tarafına siz oturursunuz. Ben diğer tarafa geçerim, o zaman da siz bizi yargılarsınız” dediğini açıklayan İmamoğlu, savcının söyledikleri karşısında hayal kırıklığına uğradığını belirtti.

İmamoğlu, savcıya cevap olarak ise şu ifadeleri kullandığını söyledi, “Bu nasıl bir söz böyle, savcı bey, benim sizi yargılamak için mi Cumhurbaşkanı olacağımı düşünüyorsunuz? Siz kim, biz kim? Neyin tarafıyız? Biz bu ülkeye adalet gelsin diye uğraşıyoruz. Çok yazık.” diyerek avukatlarımla beraber odasından ayrıldım.”

İmamoğlu, Ruşen Çakır’a yaptığı konuşmada şunları söyledi,

“Ruşen Bey, biz adalete, devlete ve toplumun ortak vicdanına güvenen insanlarız. Fakat Türkiye’de yıllardır özellikle siyasi davalarda tarafsızlık ve bağımsızlıktan söz etmek mümkün değil. Siyaset emri veriyor, yargı ise üzülerek söylüyorum ki, emir veren siyasetin memurluğunu yapıyor. En kötüsü de bunun artık normalleşmiş olması.”

Size bu hususta başımdan geçen, “bu kadarı da olmaz, olmamalı” dediğim bir olayı anlatmak istiyorum. “Masasına Beyaz Toros koyup paylaşan savcı” bahsi geçti, biliyorsunuz. Genel Başkanımız da bu durumu ifade etti. Bu savcı, operasyonlar sonrasında adliyede benim ifademi alan savcıdır. İfade sürecinde, ne yazık ki, içi düzmece bilgilerle doldurulmuş MASAK raporları üzerinden kendisiyle aramızda sert geçen bir diyaloğumuz oldu. İfadem bittikten sonra avukatlarımla savcının odasından ayrılmak üzereyken, kendisi ayağa kalkıp bana;

“YARIN SİZ CUMHURBAŞKANI OLURSUNUZ, O ZAMAN DA SİZ BİZİ YARGILARSINIZ“

“Sayın Başkan, kusura bakmayın. Yarın siz cumhurbaşkanı olursunuz, masanın bu tarafına siz oturursunuz. Ben diğer tarafa geçerim, o zaman da siz bizi yargılarsınız” şeklinde sözler sarf etti.

Bu sözleri duyduğumda yaşadığım hayal kırıklığını size tarif edemem. Türkiye burası, bizim ülkemiz. Nasıl bir savcı böyle bir şey der? Nasıl hukuksuzluk bu kadar normalleştirilir?

Bu sözleri duyunca kulaklarıma inanamadım. Masasına yaklaştım ve kendisine cevaben;

“Bu nasıl bir söz böyle, savcı bey, benim sizi yargılamak için mi Cumhurbaşkanı olacağımı düşünüyorsunuz? Siz kim, biz kim? Neyin tarafıyız? Biz bu ülkeye adalet gelsin diye uğraşıyoruz. Çok yazık.” diyerek avukatlarımla beraber odasından ayrıldım.

Soruyorum, bu zihniyet bizim yargımızda ne ara ve hangi amaçla türemiştir? Bu zihniyete sahip bir kimsenin adalet dağıtması mümkün mü?”

Kimi temsil ediyor bu insanlar? Devleti mi, milleti mi, yoksa bir avuç muhterisi mi? FETÖ’nün hain kumpas süreçlerini yaşayıp gördükten sonra, derin kaygılarla bu aklı ve uygulamalarını takip etmemiz şarttır. Bu durum, şerefli Türk yargısı adına çok ciddi bir tehdittir.

“BEYAZ TOROS’UN NE MANAYA GELDİĞİNİ BİLMİYOR MUSUNUZ?”

Bugüne dek savcının odasındaki Beyaz Toros fotoğrafına karşı ne Adalet Bakanı’ndan ne de savcının kendisinden bir açıklama geldi. Buna karşılık İzmir’de bu konuda görüşünü açıklayan bir avukata ev hapsi verdiler. Hiçbir yalanlama yok ama susturma gayreti var.

Neyi susturuyorsunuz? Hiç utanmıyor musunuz? Beyaz Toros’un ne manaya geldiğini, milletimizin ciğerinde nasıl yaralar açtığını bilmiyor musunuz? Hem açık açık masasına Beyaz Toros koyacak, hem de Anayasamızdaki yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı ilkesini çiğnediğini açıkça, yüzüme karşı ikrar edecek. Bu böyle olmaz! Milletin adalet beklentisi, şerefli Türk yargısının onuru ve ülkemizin geleceği adına yargı mensuplarımızın her birinin Anayasa’ya, toplumsal vicdana ve ahlaka uygun şekilde görev yapması gerekiyor…”

Kaynak-Yeniçağ

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Bırakın

Captcha Plus loading...

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2025 | Kuzeyegehaber.com