KUZEYEGEHABER-Dilara Kara, prıl-pırıl bir genç kız. Geçtiğimiz günlerde CHP Aliağa Gençlik Kolları, Basından sorumlu başkan yardımcılığı görevine getirildi. Kara’yı sizlere tanıtmak istedim…
-Dilara Kara Kimdir?
“Merhaba ben Dilara. 1993 Aliağa doğumluyum. Baba tarafından Karaköylüyüm, annem Bulgaristan göçmeni. Ege Üniversitesi Ege MYO kimya mezunuyum. 10 senedir CHP de siyaset yapıyorum. Başta gençlik kolları ve ana kademe olmak üzere çeşitli görevler aldım. 2019 yerel seçimlerinde belediye meclis üyesi adayı idim. Belediyeciliği daha iyi anlamak adına aynı zamanda Anadolu Üniversitesinde yerel yönetimler okudum.”
-Siyasetteki hedefin nedir Dilara?
“Bu sorunun cevabına 24 Temmuz 2023’te akciğer kanserinden kaybettiğimiz babam Mustafa Kara’yı anarak başlamak istiyorum ölüm yıldönümü sebebiyle. Babam CHP gençlik kollarından gelmeydi. Siyaseti çok sever, aktif bir şekilde ilgilenirdi. Bizi de öyle yetiştirdi, özellikle beni. Büyük kızımı ticaretçi, küçük kızımı siyasetçi yapacağım derdi. Çekirdekten solcu kızım benim diye severdi beni. Ben 5 yaşımdan beri siyasete ilgi duyuyorum. Öncelikli hedefim babamdan devraldığım bayrağı ileri taşımak.”
-Genç ve eğitimli bir CHP’li olarak ülkemizin durumunu nasıl görüyorsun? elinde imkan olsa bu gidişatı değiştirmek için neler yapardın?.
“Şu anki hedefim başkanımız Alp Günay BAYRAK ile yeni kurmuş olduğumuz CHP Aliağa Gençlik Kolları yönetimiyle birlikte Atatürk’ün izinde, altı okun ilkelerine bağlı kalarak görevimi en iyi şekilde yerine getirip, gençlerin gücünü gösterip, partimizin yerelde ve genelde iktidar olmasına katkı sağlamak.
Bir söz vardır ” Siyasette görev istenmez, göreve layık olunur.” diye. Elbette partim layık görürse daha iyi yerlere gelmek isterim.”
Sence ülkemizde kadınların durumu nedir?, sosyal hayatta ve siyasette yeterince bulunabiliyorlar mı?..
“Ülkemizdeki genç ve eğitimli insanlar Türkiye’yi terk edip yurtdışında yaşamak istiyor. Beyin göçü çok fazla. Bende o gitmek isteyen gençlerden biriydim. Çünkü ülkemizde bir şeylerin değişeceğine dair umudum yoktu. Ama şimdi gitmek istemiyorum. Kalmak ve mücadele etmek istiyorum. Çünkü genel başkanımız Özgür Özel’in mücadelesi ve Ekrem İmamoğlu umut oldu. Bana ve bütün gençlere hatta bütün Türk halkına. Artık insanlar haksızlıklara karşı susmuyorlar, tepkisiz kalmıyorlar.
İktidar CHP’nin Türkiye’nin 1. partisi olmasını hazmedemiyor. Seçimle alamadıklarını kayyum ve iftiralarla almaya çalışıyorlar. Birçok belediye başkanımız içeride. Mehmet Murat Çalık resmen öldürülmeye çalışılıyor. Cezaevleri muhaliflerle dolu. İzmir’den başta il başkanımız Şenol Aslanoğlu, eski büyükşehir belediye başkanımız Tunç Soyer ve nice yoldaşımız haksız yere içeride tutuluyor, öğrenci kardeşlerimiz içeride… Bu gidişatı değiştirmek için öncelikle yargı bağımsızlığını sağlamak isterdim.
Benim gözaltına alınmak, hapse girmek umurumda değil. Hatta bunun uğruna ölsem bile mücadelemin izi kalır…
Ve tabi ki CHP Aliağa Gençlik Kolları Basından Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak bu konuya değinmezsem olmaz. Bugün 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü. Sansürün olmadığı, ekranların karartılmadığı, kalemlerin özgürce yazdığı, basın emekçisi kardeşlerimizin işlerini yaparken gözaltına alınmadığı bir Türkiye isterdim. Bunun için de her türlü mücadeleye varım.
Belki çok klişe olacak ama bu ülkede üç şey olmak zor, hatta dört; kadın, ağaç, çocuk, hayvan…
Kadınlarımız göz göre göre öldürülüyor. Caydırıcı cezalar yok. İstanbul sözleşmesi uygulanmıyor. Katiller takım elbiselerini giyip denetimli serbestlikle dışarı salınıyorlar.
Ben bir kadın olarak hayatıma birini almaya korkuyorum. Çünkü öldürülen kadınların katillerine bakıyorum içlerinde eğitimli ve kültürlü, saygın diyebileceğimiz insanlarda var. Kimin içinden psikopat çıkacak bilemiyorsun. Biz kime güveneceğiz?
Kadın herşeydir; hayat, eş, anne, emek, mücadele, sevgi ve direniştir. Kadına değer vermek hayata değer vermektir.
Kadınlara siyasette yeterince yer verilmediğini düşünüyorum. Kadınlar ve gençler kotalarla sınırlı kalmamalı, seçilmeyecek sıralardan aday gösterilmemeli. Hatta bence nasıl gençlik kollarında yaş sınırı varsa yetişkinler içinde bir üst sınır getirilmeli ve daha çok kadın ve gence fırsat verilmeli.”
-Aliağa’lılara ve partililere vermek istediğin mesaj var mı?…
“Daha o kadar çok deginmek istedigim konu ve isimler var ki kelimeler yetmiyor. Ama artık daha fazla uzatmak istemiyorum.
CHP’li olsun olmasın bütün Aliağa halkını partimize davet ediyorum. Bugün İmamoğlu’nun diploması elinden alındı, yarın bizim kazanılmış haklarımız elimizden alınabilir. Yanlışa dur demeliyiz. Birleşen sular gibi birleşe birleşe kazanacağız, yıkacağız onların iktidarını.
Ve partililerimize sesleniyorum. Şuan küsmenin, kişisel menfaatlerin ve adamcılığın zamanı değil. Bizi bölmeye, yıpratmaya çalışanlara inat birlik olup mücadele etmeliyiz.
Son olarak liseli genç kardeşlerime seslenmek istiyorum. CHP Aliağa Gençlik Kolları bünyesinde Aliağa Halk-Lis. (Halkçı Liseliler) kuruldu. Liseli kardeşlerimi aramıza katılıp gelecekleri için mücadele etmeye davet ediyorum…”
-Teşekkür ederim Dilara, bahtın ve yolun açık olsun…
