KUZEYEGEHABER-Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sözleri nedeniyle “Cumhurbaşkanına tehdit” suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Fatih Altaylı’nın bir aydır kapalı olan YouTube kanalına bu hafta sürpriz bir konuk katıldı. Ünlü komedyen Cem Yılmaz, Altaylı’nın koltuğuna oturarak hem güncel ruh halini hem de ülkenin atmosferini yorumladı. Sohbetin açılışında ironik bir giriş yapan Yılmaz, “Kanalınızın çok sadık bir izleyicisiyim. Bugün de keşke gelmeseydim” sözleriyle dikkat çekti.
Yılmaz, “Vallahi iyiyim iyi olmaya çalışıyorum. Genel olarak geçenlerde bir belgeselde söylemişim. Ben yani çok bencil birisi olduğumdan çok uzun zamandır kendi iyiliğimin bana yetmediği duygusuyla mücadele ediyorum diyelim. Çok paylaşılan bir duygu olsa gerek. Gerçekten çok çok gergin ben ilk geldiğimde bu kadar sıcak değildi. Evet. Koltuk gittikçe ısınıyor.” diye konuştu.
‘NORMAL ŞARTLAR ALTINDA…’
Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vallahi bizim memlekette okul hayatından hatırladığım bir tabir vardı herhalde galiba kimya derslerinde ‘normal şartlar altında’ diye bir tabir vardı. İşte su 100 derecede kaynar şu basınçta normal şartlar altında bu moleküller böyle davranır. Şimdi normal şartlar altında olduğunu düşünmek meselesi… Aslında en başından beri, yani bugünkü siyasal konjonktür falan filan meselesiyle ilgili değil benim için normal şartlar altında durumu gençliğimden beri hiçbir zaman olmadı.
“Ben bunu yani memleketin iklimiyle ilgili insanların birbiriyle ilişkileri bundan bugünden daha iyi bile olsa bunda sorun gören toplumun çok içinde olmakla beraber dışından bakan bir kimse olduğum için hiçbir zaman bununla barışık olmadım. Ne demek istiyorum? 80’li yılların ortasında artık biz ergenlik yaşayan insanlardık ve biz açıkçası o zaman da pek memnun değildik. Ama şu hep konuşulur, ‘Nerede o 90’lar, nerede o eski bayramlar’ falan gibi…”
“Herkes güzel şeylerin kendi tarafında olduğunu düşünür ama bir de bilim var.” diyen Yılmaz, “Ölçülebilen, tartılabilen, insana, topluma, kalabalığa iyi gelen şeyle kötü gelen şeyin artık şüpheye yer bırakmayacak şekilde bilinen bir çağda olduğumuzu düşünüyorum. Dolayısıyla iyi gelen bir şeyin ‘Yok canım bu iyi değil’ diye ısrar eden insanların nasıl bir ruh halinde olduğunu anlamaya çalışmak, buna vakit harcamak, insanların bütün hayat enerjisini alıyor.” dedi.
‘FATİH ABİDEN BEN DE ŞİKAYETÇİYİM’
Yayının sonunda Altaylı’yla ilgili bir anısını esprili bir dille anlatan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Fatih abiden ben de şikayetçiyim yani bunu iddianameye girsin istemiyorum ama yani bana da kötülüğü dokundu. O da bilinsin yani. Çünkü bütün soruları bana soruyordu. Soruları bana soruyor, Nilperi de (Şahinkaya) orada duruyor falan. Yani neredeyse ‘Nilperi neden o kıyafetleri giydi’ diye bana soruyor. E kız da diyor ki sana sordu. Ben cevaplıyorum. Altta yorumlar, ‘Cem gene kimseyi konuşturmadı…’ Yani arkadaşlarımla konuk olduğun zaman buna çok hassasiyet göstermeme rağmen Fatih Altaylı bu konuda beni gerçekten çok zor duruma soktu. İşte bu gerçek bir suçlama olabilir. Hiçbir şey olmadıysa bile bir şey olmuştur yani. Bu gerçek bir suçlama olabilir.”
“Burada başımı belaya sokacak bir şey söylemedim.” diyen Yılmaz, “Şimdi Onlar TV’ye gideceğim. Barış’lar şanslı. Biri girdiğinde diğeri dışarıda kalıyor. Timur da çok kolay girip çıkıyor.” dedi…
Kaynak: Gerçek Gündem