KUZEYEGEHABER-Sosyal Güvenlik Uzmanı Mehmet Akif Cenkci, emekli maaşına yapılan zamma tepki gösterdi.
Yapılan zammın aslında zam olmadığını bir zorunluluk olduğunu belirten Cenkci, “Kamuoyuna kimi çevrelerce “müjde” olarak sunulsa da, aslında bu artış, yasal olarak verilmesi zorunlu olan altı aylık enflasyon farkıdır. Yani emekliye verilmiş bir lütuf değil, aksine yasal hakkının eksik teslimidir” dedi.
Emeklinin maaşına yapılan %16,67’lik artışın, TÜİK’in açıkladığı ve toplumun gerçek yaşam pahalılığıyla uyuşmadığını belirten Cenkci, “Bugün pazarda, markette, faturalarda yaşanan fiyat artışları %50’lere dayanmışken; bu fark, emeklinin en temel ihtiyaçlarını dahi karşılamaktan uzaktır” ifadelerini kullandı.
“EMEKLİYE ASGARİ YAŞAM HAKKI BİLE TANINMIYOR”
16 bin 881 TL’ye çıkarılan en düşük emekli aylığının hala asgari ücretin altında olduğuna dikkat çeken Cenkci, iktidarın yaptığı zammı eleştirerek, “Bir ülkenin emeklisine asgari ücretin altında bir maaş veriyorsa; bu, emekliye asgari yaşam hakkı bile tanımadığı anlamına gelir. Bugün emekliler kira ödeyemiyor, pazara çıkamıyor, torunlarına harçlık veremiyor, kurban kesemiyor. Evladının yanında sığınıyor ya da sosyal yardımlarla hayatta kalmaya çalışıyor. Hatta bu ülkenin milyonlarca emeklisi artık torununun yüzüne bakarken bile mahcubiyet hissediyor” sözlerini sarf etti.
“EMEKLİLER, FARKLI DÖNEMLERDE EMEKLİ OLDUKLARI İÇİN BİRBİRİNDEN ÇOK FARKLI MAAŞLAR ALIYOR”
Emeklilerin birbirinden farklı maaş aldığını belirten Cenkci, “Aynı prim gününü, aynı sürede ödemiş emekliler, farklı dönemlerde emekli oldukları için birbirinden çok farklı maaşlar alıyor. Bu da büyük bir adaletsizliktir. Bu haksızlığın derhal giderilmesi gerekmektedir. Geçici ve sembolik artışlarla bu sorun çözülmez. Emeklilik artık “mola” değil, ikinci bir hayatta kalma mücadelesinin başlangıcı oldu. Bu kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emekli maaşına ek bir zam yapıp yapmayacağı sorusuna da yanıt veren Cenkci, Herhangi bir refah payı artışı beklemediklerini ifade ederek, “Son yıllarda yaşanan tecrübeler bize gösterdi ki, siyasi iktidar emeklilerin talep ettiği seyyanen zamları ya duymazdan geliyor ya da geçici, günü kurtaran müdahalelerle konuyu ertelemeyi tercih ediyor.
“ERDOĞAN EMEKLİYE SABIR DİYOR, SABIR ÇAĞRILARI KARŞILIK BULMUYOR”
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, her fırsatta emeklilere “sabır”, “şükür” ve “dua” tavsiye ediyor. Ancak artık bu sabır çağrıları karşılık bulmuyor. Çünkü vatandaşın sabrı, mutfağında kaynamayan tencereyle sınanıyor. Emeklinin duası ise kuru ekmeğe, pazardan artık toplamaya, torununa harçlık verememeye dönüşmüş durumda. Şükretmesi istenen vatandaş, artık temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldi.
“DEVLETİN KAYNAĞI VAR, BU KAYNAKLAR EMEKLİYE DEĞİL OTOYOL VE KÖPRÜLERE AKTARILIYOR”
Devletin kaynağı yok mu? Elbette var. Ancak bu kaynaklar emekliye değil, başka önceliklere aktarılıyor: Geçiş garantili köprü ve otoyollara, şehir hastanelerine yapılan milyarlarca liralık ödemelere, büyük inşaat projelerine ve hatta yabancı ülkelere gönderilen insani yardım adı altındaki sağlık ve barınma harcamalarına. Bu kaynakların içinde bir tek emekliye pay yok…
Kaynak-Yeniçağ