KUZEYEGEHABER-Türkiye’de neredeyse hemen her gün bir ilimiz depremle sallanıyor. Kasım ayı itibarıyla Sapanca Gölü üzerinde ortaya çıkan kabarcıklar bölgede büyük bir paniğe yol açtı.
Vatandaşlar deprem uzmanlarından gelen açıklamaları takip etmeye devam ederken Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’dan korkutan bir açıklama gelmiş, Üşümezsoy ‘asıl tehlike’ diyerek Sapanca’yı işaret etmişti. Uzmanlar, Sapanca Gölü’nün bazı kesimlerinde oluşan kabarcıkların ardından incelemelere başlayarak uyarılarda bulundu.
Serdivan Gölpark mevkiinden göle açılan balıkçılar, suda kabarcık oluştuğunu fark ederek çektikleri görüntüleri sosyal medya hesaplarından paylaştı. Sakarya Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Murat Utkucu ve profesyonel dalgıçlar, gözlem yapmak üzere bölgeye gitti. Kabarcıkların çıktığı bölge dikkatle incelendi.
Prof. Dr. Murat Utkucu, su seviye değişimleri, su ve gaz çıkışlarının depremlerin habercisi sayılabilecek bir unsur olduğunu dile getirerek, fokurdamının fay hattının üzerinde meydana gelen bir hadise olduğunu doğruladı. Fay hatları boyunca su ve gaz çıkışlarının gözlenen doğal süreçler olduğunu dile getiren Utkucu ” ‘Deprem habercisi mi?’ diye gündeme geldi. Bu fay hattının karakteristik depremi 7’den büyük bir deprem. Bu 7’den büyük deprem 1999’da gerçekleşti.
Bu fay hattının yine bu karakteristik depremi üretmesi için 100 yılı aşan süre geçmesi lazım. Dolayısıyla bu açıdan ‘büyük bir depremin habercisidir’ diyemeyiz. Ancak bu gözlemden bağımsız söylüyorum, 7’den büyük bir depremi üreten fay hattı boyunca her zaman 5, 4, 3 büyüklüğünde depremler beklenmelidir, bu konuda hazır olunmalıdır” diye konuştu.
Su seviyesinin düşmesi veya yükselmesinin faylar üzerinde depremleri tetikleyebildiğini, göldeki su seviyesinin oldukça düştüğünü belirten Utkucu, “Bunların hepsinin araştırılarak, ölçülerek, veriye dayandırılarak söylenenlerin beslenmesi lazım. Yoksa şu anki yaptıklarımız genel değerlendirmeler” ifadelerini kullandı. Dalgıç Bünyamin Erdoğmuş da yaklaşık 5 metre derinlikte 50 santimetre çapında oyuk olduğunu belirtti.
Erdoğmuş, derinliği ölçmek için kayığın küreğini suya indirdiklerini aktararak, “Küreğin boyu yaklaşık 2,5 metre. Hava kabarcığının çıktığı oyuğun boyu yaklaşık 2,5 metreydi. Teknik konulara vakıf değiliz. Suda daha önce de kabarcıklar görüyorduk ama bu kadar tazyikli olanı ilk kez görüyorum ve şaşırdım” diye konuştu.
Göle açılarak suda kabarcık oluştuğunu fark eden Güngör Demirci de kayda aldıkları görüntülerden sonuca ulaşılmasını beklediklerini belirterek, gölde benzer durumlara rastladıklarını fakat buradaki “kaynama”nın çok fazla olduğunu vurguladı…
Kaynak: Yeniçağ

