KUZEYEGEHABER-İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Silivri’deki cezaevinden avukatları aracılığıyla ‘bu bir işkence duyurusudur’ diyerek isyan etti.
İmamoğlu “İstanbul’a hizmet etmekten başka suçları olmayan, haklarında en ufak bir delil olmayan tutsaklara sistematik olarak işkence ve kötü muamele yapılıyor. Özellikle kadınlara bu zulüm yapılıyor. Ailelerinden uzak cezaevlerine yollanıyor, 1 metre karelik kafeslerde kelepçeli aç susuz 7/8 saatlik yollara götürülüyor, yerlerde yatırılıyor, pislik içinde hücrelerde tutuluyorlar. Bu işkencelerin neden yapıldığını çok iyi biliyoruz” dedi.
CEZAEVİNDE KÖTÜ KOŞULLAR İDDİASI
19 Mart’ta İBB’ye yapılan operasyon sonucu İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu dahi pek çok isim tutuklanmıştı. Tutuklanmalar sürerken cezevinde sevklerin başlaması dikkat çekmişti. İBB iştiraki Medya A.Ş’nin eski Genel Müdürü İpek Elif Atayman’ın avukatı, müvekkilinin bayram öncesi İstanbul’dan Afyon’a sevk edildiğini ve sevkin gerekçesinin açıklanmadığını söylemişti. Kötü koşullar altında tutulduğunu söyleyen avukat, yaşanan durumun insan haklarına aykırı olduğunu belirtmişti.
İMAMOĞLU: BU BİR İŞKENCE DUYURUSUDUR…
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutuklu olan arkadaşlarına kötü koşullar iddialarına ilişkin, ‘bu bir işkence duyurusudur’ diyerek avukatları aracılığıyla yeni bir paylaşımda bulundu. İmamoğlu, şu ifadelerde bulundu:
“Aziz milletim, bu bir işkence duyurusudur. Benimle birlikte çalışmaktan ve İstanbul’a hizmet etmekten başka suçları olmayan, haklarında en ufak bir delil olmayan tutsaklara sistematik olarak işkence ve kötü muamele yapılıyor. Özellikle kadınlara bu zulüm yapılıyor. Ailelerinden uzak cezaevlerine yollanıyor, 1 metre karelik kafeslerde kelepçeli aç susuz 7/8 saatlik yollara götürülüyor, yerlerde yatırılıyor, pislik içinde hücrelerde tutuluyorlar. Bu işkencelerin neden yapıldığını çok iyi biliyoruz.
Bu kumpası planlayanların elinde hiçbir delil yok, herkesi baskıyla, şantajla, tehditle, işkenceyle “iftiracı” yapmak istiyorlar. Kendi düştükleri çukurdan bu şekilde çıkabileceklerini düşünüyorlar. Bu zulmü tüm milletimiz bilsin, duysun, paylaşsın. Bu kadınların, bu annelerin, bu çocukların ahı bu kötülüğü yapanların, ortak olanların, sesini çıkarmayan herkesin boynuna…”