KUZEYEGEHABER-Aliağa’nın yüzlerce yıl köy olarak temayüz ettikten sonra Büyükşehir Yasası ile birlikte mahalleye dönüşen Çaltılıdere’sinde, sulak bölgeyi Meslek Hastalıkları Hastanesinin temel kazısından çıkan hafriyat ile doldurma çalışmaları süren Yat Tersanesi arazisindeydik geçtiğimiz 5 Ocak’ta hatırlanabileceği gibi.
Girişi uzunca tuttuk, çünkü mevzu uzun. Ahmetli Koyu olarak bilinen bölge, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesince 2019’da hazırlanan haritaya göre sulak alan hüviyetinde. Uzun süredir bölgede yaşayanlar burada balık yemi olarak kullanılan sülünezlerin ürediğini, balıkların yumurtlama alanı olduğu gibi Balıkçıl ve Pelikan gibi kuşların uğrak alanı olduğunu canlı yayın videosunun altına yaptıkları yorumlarla ifade ettiler.
O günden bugüne neler değişti peki diye sual edecek olursanız hemen arz edeyim. Kuzey Ege Haber ve Bakırçay Bölge Gazetesi olarak canlı yayın yaptık bölgeden, köyüler, bir dokun bin ah işit misali Yat Tersanesine neden karşı olduklarını adeta haykırarak ifade ettiler.
Muhtar Şenol Yoldaş ise köylülerinin tüm ifadelerine harfiyen katıldığını, karşı çıkış nedenlerini kendince ayrıntılandırarak anlattı. Canlı yayını ve sonrasında videoyu 15 bini aşkın kişinin izlemiş olması ise konuya gösterilen ilginin bir ifadesi olsa gerek.
Aldığım bilgiye göre bir-iki gün sonra projeyi yürüten kooperatif yetkilerinden biri Muhtar Yoldaşı arayıp kendisiyle görüşmek istediğini ifade ediyor. Yerel basının konunun üzerine eğilmesi biraz tedirginlik yaratmış belli ki, bu iyi bir şey tabi. Sonrasında yaptığım araştırmalarda son derece ilginç bir bilgi edindim.
Bu proje ile ilgili Çaltılıdere köylüsü ile bölge halkının çok olumlu bir tavır ve düşünce içinde olduğu, sağlanacak istihdam nedeniyle projenin bir an önce başlatılmasını istedikleri bilgisi verilmiş birilerince kooperatif yetkililerine. Bunlar kimdir, net olarak bilmiyorum ancak belli ki bir çıkar ve rant karşılığı bölgeye ve bölge halkına bu yanlış yönlendirme ve hatta ihanet girişiminde bulunulduğunu tahmin etmek hiç te zor değil.
Aliağa Belediyesinin çok istediği bir proje olan Meslek Hastalıkları Hastanesinin hafriyat çalışmaları devam ediyor. Buraya çok yakın bir yere, tiner, benzen, zehirli epoksi boya ve bir yığın kimyasal maddenin zebil gibi kullanılacağı böylesi bir tesisin inşa edilecek olması hayatın doğal akışına ne kadar uygun olur?.
Ancak Aliağa Belediyesi bununla ilgili tek kelimelik bir açıklama dahi yapmamakta adeta ısrar ediyor, tabiri caizse adeta sfenks gibi hareketsiz duruyor. Bu iki projenin yan yana hani neredeyse koyun-koyuna olması mümkün değil. Bu suskunluğun sebebi nedir bilmiyoruz. Aliağa halkı adına bu konuda en yetkili merci olarak mutlaka bir açıklama yapılması gerekiyor.
Öte yandan, Aliağa Ticaret Odasının geçmişte yaptığı meclis toplantılarında bu konunun bir çok kez gündeme getirildiği biliniyor. Meclis Başkanı merhum Ender Özer’in yılan hikayesine dönen bu proje için “Firavun Yatırımı” dediği halen hafızalardaki yerini koruyor. ALTO’nun bu proje ile ilgili bugün hangi noktada olduğunu öğrenmek için Başkan Ömer Ertürk’ü arayıp düşüncesini sordum.
Diğer basın mensuplarının da bu konuyla ilgili bilgi edinmek istediklerini, bunu yakında düzenleyecekleri basın toplantısında açıklayacaklarını ifade etti, Başkan Ertürk. Hem Aliağa Belediyesinin hem de ALTO’nun bölgenin iş dünyasının sesi ve temsilcisi olarak yapacağı açıklamaları merakla bekliyoruz. Bu konu son derece önemli zira.
Sarı Öküzü verirsek arkasından nelerle karşılaşabileceğimizi tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. Parası ve çevresi olan birileri gözlerini Aliağa’ya dikmiş büyük bir iştahla ağızlarını şapırdatarak ikram edilecek olan ziyafeti bekliyorlar.
Bütün mesela, bölge halkı olarak bizim ne yapacağımız. Sofraya davet mi edeceğiz, haydi bakalım, uzayın da ense traşınızı görelim mi diyeceğiz?..
