Ana sayfa » Güncel » BAYRAMI YAŞAYABİLMEK…

BAYRAMI YAŞAYABİLMEK…

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

Yaşam, büyük ölçüde çileler ve acılarla dolu.

İnsanlık tarihi boyunca, insanın “yaşama kaygısı” hiç eksik olmamış;

Karnını doyurma kaygısı,
Doğal afetler ve savaşların yarattığı maddi-manevi kayıplar,
İnsanın insana zulmü; savaşlar ve terör.
Ve daha nice çileler…

İnsan ve insan toplulukları, kendi inanç ve kültürlerine göre, bu çileli yaşamına bir ara vermek; “mutluluk” dedikleri insanca duyguyu yaşamak istemişler.

Bu mutluluğun en büyük örnekleri, “dini bayramlar” ile yaşanmış.

İslam inancına sahip insan topluluklarının iki büyük dini bayramı var.

Ramazan Bayramı, bir ay boyunca süren “nefsine hakim olma” süreci sonunda, bu sınavı geçmenin bir ÖDÜLÜ olmalı.

Bu nefis mücadelesi, özünde “Yaradan’a yakın olma ve kulluk hizmetlerini yerine getirme” adına veriliyor.

Oruç tutmak; sağlık koşulları uygun olan insanların “iradesine ve nefsine hakim olma” sınavıdır. Ve gerçek anlamıyla ibadettir.

“Ben bir Müslüman’ım” diyen her insan, bu dinin temel değerlerinin başında “RUHTA ve BEDENDE TEMİZLİK” olduğunu bilir ve unutmaz.

Yaradan’ın; “BENİM KARŞIMA KUL HAKKI İLE GELMEYİN” buyruğunu aklından çıkaramaz!

Gerçek bir Müslüman, “KULA KULLUK YAPAMAZ!”   

“İnsana hizmet” temel görevi olan yöneticilerin, “hırs ve ihtiras içinde” nefsine yenik düşerek “insana egemen olma” tutkusu, hem dünyevi adalet ve insan haklarına hem de İslam dinine aykırıdır!

İnsanın gerçek anlamıyla “İNSAN” olabilmesi için; Yaradan’ın insana verdiği en büyük hazine olan “AKLINI” kullanarak, “ÖZGÜR İNSAN”olması önemlidir.

“Yaratılmışı severiz, Yaradan’dan ötürü” diyebilen bir gerçek Müslüman, toplumu “düşman kamplara bölmek” gibi bir anlayışı içine sindiremez!

Bayramlar, insanın her türlü “bencillik, dargınlık, düşmanlık” gibi insana ve İslam dinine yakışmayan olumsuzluklardan arınması için büyük bir fırsattır.

Bayramlar; öncelikle aileler, akrabalar, komşular, dost ve arkadaşlarla bir araya gelme, sevgi ve saygıyla yakınlaşmak, kırgınlık ve düşmanlıklara son vermek için “BARIŞ, KARDEŞLİK ve PAYLAŞIM” zamanlarıdır.

Yaşamım boyunca; çocukluk, gençlik ve yetişkinlik dönemlerimde nice bayramlar yaşadım.

İçtenlikle belirtmeliyim ki; çocukluk ve gençlik yıllarımda yaşadığım bayramları unutamıyorum, özlüyorum.

Aile, mahalle ve kent ölçeğinde insanın “insanca ve içtenlikli” ilişkileri vardı.

“Paylaşım” duygusu egemendi.

“İnsanın insana sevgisi ve saygısı” bugünle kıyaslanmayacak ölçüde büyük ve güzeldi.

Ben o eski bayramları, daha doğrusu o  “İNSANCA KÜLTÜRÜ”özlüyorum…

Ya sizler?

Bütün içtenliğimle;

 tüm okurlarımın, arkadaş, dost ve hemşerilerimin, bu ülkede “İNSANCA YAŞAMA” idealinde olan her insanın bayramını kutluyor, ülkemde “Barış ve kardeşliğin egemen olmasını” diliyorum..

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com